
Orhun Abideleri Türklerin bilinen ilk yazılı kaynakları kabul edilir. Son zamanlarda daha eski dönemlere ait yazıtlar da bulunmuştur ancak bu yazıtlar, yerleşik hayata geçmiş ve kağıt vb. maddeler kullanarak daha fazla kaynak bırakmış ülkelerin/milletlerin kaynakları kadar teferruatlı veya öğretici değillerdir. Yazmayı sevmediğimizden ve konargöçerlikten olsa gerek Osmanlı Devleti’nin kuruluşu ve İstanbul’un fethi gibi konulara ilişkin doğrudan bize ait olan pek bir kaynak yoktur. Bilhassa İstanbul’un fethiyle ilgili teferruatlı kaynaklar genellikle batılılara aittir. Osmanlı Devleti’nin kuruluşuyla ilgili devrin kıymetli isimlerinin yazdıkları çeşitli kronikler, tarih eserlerden birisi ise Aşıkpaşazade Tarihidir.
Aşıkpaşazade Tarihi
Aşıkpaşazade, Ahmet ismini taşıyan ancak büyük dedesi Aşık Paşa’ya nispetle anılan birisidir. Tevarih-i Ali Osman adlı eseriyle bilinir. Kuruluştan II. Murat’a kadar olan devirleri kaynak göstererek iktibas eden Derviş Ahmed, II. Murat ve Fatih devirlerini bizzat yaşayarak kaleme alır. Konuşma diline yakın, sade bir dil kullanır. Aşıkpaşazade eserinde, Osmanlı Devleti’nin fetihlerinde görev alan Abdalan-ı Rum/Dervişan-ı Rum gibi zümreleri hak ettikleri gibi el üstünde tutar. Bu zümreler, bir zamanlar Diyar-ı Rum olarak anılan ve Hristiyan Roma’nın kalbi olan Anadolu’nun İslamlaşmasında büyük bir rol oynamışlardır. Aşıkpaşazade, kendi dönemine kadar anlattığı padişahların da bu zümreler ile beraber adaleti yaymak için hiç durmadan gaza yaptığının altını çizer.