
Ayşe Büşra Topbaş
Bir gün içerisinde kaç kez nasılsın ya da iyi misin sorusuyla muhatap oluyoruz? 10 kez mi? 30 kez mi? Hepsine düşünmeden “iyiyim” diyoruz değil mi? Şahsen ben diyorum. Hatta düşünüp “iyi değilim” diyeni bir garipsiyorum. İyi değilim demek gibi bir lüks mü var, diye şaşırıyorum kendi kendime.
Bugün bana iyi misin sorusundan sonra “Cidden iyi misin?” şeklinde bir soru daha aldım. Afalladım. Birkaç saniye telefonun bağlanmasını beklermiş gibi içimdeki bana ulaşmaya çalıştım. Cidden iyi olup olmadığımı bilemeyecek kadar sağır mıydım kendime diye durup bir düşündüm. Sonra gerçek dünyaya dönerek, silkelendim ve iyiyimdir ben ya niye iyi olmayayım ki dedim. Çünkü biz her zaman iyiyizdir. Bize her zaman iyi olmak öğretilmiştir. Peki nereden geliyor bu iyi hal? İyi olmamamıza sebep olan şeyler; uçup gidebilir mi ki sizce? Yoksa çok başarılı bir baskı makinesiyle anlık dümdüz edilmiş ve zamanla ortaya çıkıp, iyi hali bozmayı mı bekliyor bu şeyler?
Bir yaranın acısı dinse de hatırası kalıyor bence. Bir kalp yarası kapansa da sızısı geçmiyor. Bu yüzdendir galiba dayanıp dayanıp bir ufak şeye ağlayışımız. Yaralar kapanıyor, acılar geçiyor, yeni bir gün doğuyor ve biz unutuyoruz. Kesinlikle bazı şeyleri unuttuğumuzu zannediyoruz. Gözlerimizin dalmasına, yutkunmamıza sebep olan şeyleri bastıramazken bile unuttuğumuzu zannetmek istiyoruz. Ve içimizde tüm bunlar olurken hayat tabi ki devam ediyor. Ev, okul, iş, aile, arkadaşlar, akrabalar... Bunları da geçiyoruz, ertesi günü etmeyi başarıyoruz da kendimizden geçemiyoruz. İnsan en zor sınavı kendisiyle veriyor galiba; yalnız kaldığı her anda, başını yastığa koyduğu her karanlıkta.
Birilerinin derdini dinliyoruz, derman olmaya çalışıyoruz, yeri geliyor derdimizi paylaşıyoruz ama kendimizle dertleşmiyoruz. Sessiz çığlıklarımızı, kırgınlıklarımızı, kalbimizin kırılışını duymuyoruz, pek de duymak istemiyoruz zaten. Ne gerek var şimdi eteğimizdeki taşları dökmeye değil mi? Oysa ki sizi sizden başka kim istediğiniz gibi dinleyebilir ki? Kim size derman olabilir? Çözümler kimde? Sizi; içinize kulak vermeye, kendinizle dertleşmeye davet ediyorum.
Gerçekten iyi misiniz?