Bu ay Fatma Akyüz’ün bir fotoğrafını değerlendiriyoruz. Fotoğraf için teşekkür ediyoruz.
Baharın gelmesiyle birlikte birbirinden güzel çiçek ve tabiat fotoğrafları gelmeye başladı. Fatma Akyüz’ün fotoğrafı da bunlardan birisi. Fotoğrafın genel olarak kabul edilebilir bir özelliği var. İlk önce artı yönlerini değerlendirirsek şunları söyleyebiliriz:
İlk başta fotoğraf gölgeli bir ortamda çekildiği için ışık bakımından oldukça homojen bir dağılım sağlanmış. Arkada patlayan küçük gökyüzü hariç ışık bakımından oldukça iyi. Renk tonlaması olarak da rahatsız eden bir renk yok. Oldukça tabii renkler var. Netlik bakımından da ana konumuz olan çiçekte bir sıkıntı duvarda ve demir kapıda görünen bulanıklık ise netsizlikten veya alan derinliği probleminden değil, fotoğraf çekilen makinanın (yani cep telefonunun) çözünürlüğünün yetersizliği ve kısıtlı imkanlarından kaynaklanıyor. Çiçeğin ortaya değil de sol alt köşeye yerleştirilmesi de oldukça yerinde bir uygulama olmuş. Ayrıca çiçeğin de yaprakların adından net bir şekilde görünecek bir açıya yerleştirilmiş olması da iyi düşünülmüş.
Bu artıları yanında fotoğrafın ciddi bir kompozisyon ve kareye yerleştirme sorunu var. Arkadaki duvar kısmı fotoğrafta çok fazla yer kaplıyor. Bu yüzden çiçek karede çok küçük kalıyor. Bu karemizde çiçek tek başına çekilse çok daha iyi bir fotoğraf çekmiş olurduk. Aynı çiçeğinin ikinci haline bakarsanız (küçük fotoğraf) durumu daha iyi anlamış olursunuz. Bu tür çiçeklerin fotoğrafını çekerken mümkün mertebe tek başına çekmek gerekir. Eğer bir tane değil de daha fazla çiçek olsaydı o zaman sizin çektiğiniz kareyi, arkadaki duvarı dışarıda bırakarak, çekmemiz uygun olurdu. Yeni fotoğraflarınız, bekliyoruz.
Kıyametin Provası Gibi...
Geçtiğimiz ay İzlanda’da Eyjafjallajökull yanardağı patladı ve olanlar oldu. Gördüğünüz fotoğraf olayın dehşetini gösteren karelerden sadece birisi. Çok daha çarpıcı fotoğraflar var. Ancak kül bulutu bütün dünyada çok konuşulduğu ve etkileri büyük olduğu için külleri gösteren bir kareyi seçtik. Yanardağın patlaması ve küllerin Avrupa’nın büyük kısmını kaplaması bütün dünyayı etkileyen bir dizi kaosa neden oldu. Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere bir çok ülkede uçakların kalkışına ve inişine izin verilmedi. Hatta bir çok ülkenin hava sahası tamamen uçuşlara kapatıldı. Yolcular havaalanlarında perişan oldu. Hava yolu şirketleri bir hafta gibi kısa bir sürüde büyük zararlar verdiler. Günde 700 bin yolcu ve 200 milyon dolar kaybeden Avrupa Havacılık endüstrisi büyük bir ekonomik çöküntünün eşiğine geldi.
Bütün bunlara ilaveten bilimadamları Eyjafjallajökull’un çok daha kötü sonuçlara yol açabileceği uyarısında bulunuyor. En başta yakınlarında yer alan başka yanardağları tetiklemesi ardından da küresel iklimde ciddi değişikliklere yol açmasından korkuluyor.