• Reklam
  • Künye
  • İletişim
  • ABONE OL!
  • GENÇ'e Yazı Gönder
  • Atölye Çalışmaları
    • Yazı Atölyesi
    • Fotoğraf Atölyesi
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS
Kısa yoldan ABONE olmak

logo

  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
Anasayfa
  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!
  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!
  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!
  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız
  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!
  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart
  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!
  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!
  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!
  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık
  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!
  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!
  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!
  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var
  • ANASAYFA
  • Genel
  • Şahı Mat Etmek Hobilerin En Güzeli

Şahı Mat Etmek Hobilerin En Güzeli

25.10.2011 16:14
Genel
6048
Murat Sözer

“Göğe bezgin bakanların bir türlü öğrenemediği Bir oyundur satranç”

İlhami Çiçek

Satranç tahtasının üzerine bir macun gibi yayarsınız aklınızı. Satrancın insana aklını somut bir biçimde hissettiren bir tarafı var. Bunu hissedersiniz. Dünya üzerindeki yerimize işaret eden, dünyada her şeyin bir yerinin olduğunu hatırlatan bir tarafı var satranç taşlarının. Hiyerarşik dizilim, feda edecekleriniz hakkında daha iyi düşünmeyi öğretir size. Ariflerin oyunudur satranç.

aslarımızdaki güç ile eylemek, bir aksiyon geliştirmek ve herhangi bir iş yapmak bizi diğer canlılardan ayıran özellik olmadığı gibi, çoğu zaman diğer insanlardan bizi ayırmaya yeten bir özellik de değildir. İnsanoğlu bizzat akıl sayesinde eyleyebildikleriyle diğer canlı türlerinden ve hatta diğer insanlardan ayrılır. Aklın, kasların ötesine geçen bir tarafı var, kaslara hükmeden tarafının yanında tabii. Bir çok mütefekkir, akıl ile imana varılabileceğini söyledi. Bir çok başka mütefekkir de tersini savundu. Buradaki paradoks, bizzat imanın kendisinin barındırdığı anlamla çok ilgili. Daha da açarsak…

Daha da açarsak,” imanın akıl yoluyla kavranılıp kavranılmadığının” akıl yolu ile kavranılmasının pek mümkün olmadığını söylememiz gerekir. İman akıl ile yaklaştığınızda kalbî teslimiyet ister. Kalbinizin tüm letaiflerini açıp imanın kıyılarına gelmişken aklınızın yardımına ihtiyaç duyarsınız bir adım daha öteye geçebilmek için. Bu sözünü ettiğim anı, yaşayanların bildiğine ve benim yetersiz anlatımıma rağmen anladıklarına eminim. İman akıl ile kalp arasındadır. İnsan akıl (nur) ile nefis (şehvet) arasındadır. İnsan ne yere aittir ne göğe. Akıl ne kafa tasının içindedir ne de göğüs kafesinin sola yakın bir yerinde. Nerdedir akıl?

Parmağımı çalıştırırken onu hissedebiliyorum. Kaslarımı çalıştırırken onları hissedebiliyorum. Kalbim atarken de… Ama insanoğlunun aklı kafatasının içinde değildir. İnsanoğlu bütün vücuduyla düşünür. Düşünürken aklımızı kafatasımızın içinde hissetmeyiz. Şairlerin bütün vücuduyla görmesi gibi, bütün bünyemizle düşünürüz. Aklı ancak kullanıldığı yerlerde görebiliriz, hissedebiliriz ve çevresinden kavrayabiliriz. Mesela bir metnin içinde, mesela bir operatör doktorun parmaklarında, mesela bir kanun ustasının tırnak uçlarında, mesela bir satranç tahtasının üzerinde.

Satranç tahtasının üzerine bir macun gibi yayarsınız aklınızı. Satrancın insana aklını somut bir biçimde hissettiren bir tarafı var. Bunu hissedersiniz. Dünya üzerindeki yerimize işaret eden, dünyada her şeyin bir yerinin olduğunu hatırlatan bir tarafı var satranç taşlarının. Hiyerarşik dizilim, feda edecekleriniz hakkında daha iyi düşünmeyi öğretir size. Ariflerin oyunudur satranç. Yukarıya mısraını aldığım şiir İlhami Çiçek’e ait. Satranç üzerine bir kitap şiir yazmış şair.

Nasıl oynanır satranç? Satranç, iki oyuncu arasında oynanan bir zekâ oyunudur. Bu oyun satranç tahtası denilen 8*8`lik kare bir alan üzerinde satranç taşlarıyla oynanır. Toplam 64 karenin yarısı siyah, yarısı beyaz renklerden oluşur. Taraflar beyaz ve siyah renkli taşları alırlar, her oyuncunun bir seferde bir hamle yapmasıyla oyun gelişir. Oyunun başında beyaz ve siyahların 16 taşı bulunur. Bunlar bir şah, bir vezir, iki kale, iki fil, iki at ve sekiz piyondan oluşur. Oyunun amacı karşı tarafın şahını mat etmektir.

Çok basit gibi görünüyor. Ama bunlar sadece basit kurallar tabii.  Oynadıkça öğrenilen, insanda kapılar açan bir oyun satranç. Permütasyon, kombinasyon, strateji, fotografik hafıza, matematik ve empati gibi özelliklerin her birini ortaya çıkarmaya, bu erdemleri tebellür ettirmeye yaradığını görürsünüz satrancın. 5-6 hamle sonrasına yatırımlar yapılır. Her ihtimal kafada süzülür. 5 hamle sonrasına kadarki bütün hamle imkânlarını kafada tartmak demek, en az 30 hamle ihtimalini düşünüp tartmak demektir. “Ölçülü adım atmak” deyimine haddini bildiren bir oyundur satranç.

Oyunu ilk kimin bulduğu konusu da bir muamma. Bilhassa Hindistan, İran ve Çin, satrancın icat edildiği yer olarak görülür. Oluşumu muhtemelen M.S. 3. ilâ 6. yüzyıllar arasıdır. En güçlü sav İran’da ortaya çıktığı yönünde. 6. yüzyıldan beri İran`da bilinmekte olan oyun buradan, 7. yüzyılda İslâm`ın yayılışıyla birlikte Orta Doğu ve Kuzey Afrika`da yayılır. Endülüs Emevileri, İtalya, Bizans İmparatorluğu ve Rusya yoluyla oyun, 9. ilâ 11. yüzyıllar arasında Avrupa`nın diğer yerlerine yayılır. Burada, bir yandan şövalyelerin yedi yiğit erdeminden sayılırken diğer yandan kilise tarafından uygun bulunmamaktadır. 15. yüzyılda oyun kuralları belirleyici şekilde değişir. Bu yüzyıldan sonra bugün oynanana benzeyen modern satrançtan bahsedilebilmektedir. İspanya (16. yüzyıl), İtalya (16./17. yüzyıl), Fransa (18./19. yüzyıl), İngiltere (19. yüzyıl) ve Rusya (20. yüzyıl), sırayla satrançta Avrupa`nın önder ülkeleri oldular.

19. yüzyılın ortasından beri düzenli satranç turnuvaları yapılmakta. İlk resmî Dünya şampiyonu Wilhelm Steinitz`tir. 1924`te Dünya Satranç Federasyonu (FIDE) kuruldu. 20. yüzyılın sonunda iyi satranç oynayabilen satranç programları piyasaya çıktı. Bunlar, Dünya şampiyonları seviyesinde oynayabilen programlardır.

Makinenin bütün hamleleri gözden geçirip en “yararlı” hamleyi yapması anlaşılabilir. Fakat ruhsuzca edinilmiş bir faydadır makinenin hamlesinden gelen. Büyük satranç ustalarının ise (kızgınlık, sinir, heyecan, öfke, güven, korku gibi) insanî duyguları da barındıran ve hem de aklın sınırlarını zorlayacak derecede zekice yaptıkları hamlelere bakmanızı ve satranç oynamanızı öneriyorum. Faydası zararsız olması değil sadece, faydaları var bu oyunun.

BU YAZIYI BEĞENİN:

Yazar Hakkında

Murat Sözer

Şair. 1986 İzmit doğumlu. Vakitsiz Üsküdar’lı. Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünden mezun oldu olacak. ...

Fikrinizi / Yorumunuzu Bizimle Paylaşın...

Son Manşetler

  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart

  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!

  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!

  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık

  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!

  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!

  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var

  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
  • 11
  • 12
  • 13
  • 14
  • Tümü

Benzer Yazılar

Sahra-yı Kebir`i Nasıl Geçtim
Sahra-yı Kebir`i Nasıl Geçtim
Yorularak okunacak 500 kü...
"Erbakan da Aramızda Allahu Ekber…"
Önce tekbirler yükseldi k...
Kağıt Kokulu Yıllar
Kağıt Kokulu Yıllar
Dergimizin dosya konusunu...
Antigone
Antigone
Herhâlde tragedyanın başa...

Genç Dergisi 194. Sayı

POPÜLER YAZILAR

  • Son Eklenen
  • Çok Okunan
  • Haber Merkezi

Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

Kötülere Karşı Farkındalık Şart

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

Genç Dergi Mayıs Sayısı Çıktı! 8431320

Bagamoyo Afrika... 4919180

Kasım Sayımız Çıktı! 3490754

Hangi Filmi Neden İzleyelim? (Özel Çalışma) 1187333

Bkz: Doğu Türkistan 431415

En Güzel Cuma Hediyeleri! 287488

10 Soruda Sen Kimsin? 275897

31.12.2024

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

01.12.2024

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

01.11.2024

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

02.10.2024

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

01.09.2024

GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

31.07.2024

GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

20.06.2024

Dertle Yüzleşince Dertler Yüzleşince

Tüm Videolar

Video GENÇ

En Önemli Yetenek: Sunum!
Takip Edin

GENÇ Twitter Akışı

@gencdergi kullanıcısından Tweetler
TÜM FOTOĞRAFLAR

FOTOĞRAF GALERİSİ

  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
TÜM YAZILAR

GENÇ BİLİM

  • Yazmak Üzerine Bir Swot Analiz
    İnsanlığın tekâmül süreci...
  • Adâb-ı Muâşeret Hastalıkları ve Edebî İyilik Hâli
    Âdâb-ı muâşeret hastalıkl...

GENÇ FACEBOOK AKIŞI

Genç Dergi

İLETİŞİM

Reklam
ABONE OL!
Künye
Yazarlar
İletişim

GENÇ'ten

GENÇ'e Yazı Gönder
Yazı Atölyesi
Fotoğraf Atölyesi
Psikolojik Danışman
Ödüllü Test










GENÇ Bilişim © 2006 - 2025 . Tüm Hakları Mahfuzdur.
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS