Merhaba Kıymetli Okurlarımız,
Bu ay ki sayımızda “Ne Suriyeli Ne Mülteciyim Ben Hepinizin Kardeşiyim” başlığını kapağımıza yazdık. Geçtiğimiz ay düzenlenen Barış Pınarı Harekatı dolayısıyla yoğun bir Suriye gündemiyle karşı karşıya kaldık. Bir yandan yabancı medyanın haberleri, bir yandan da ülkemizde mültecilere duyulan saldırgan tavırlar bizlerde derin üzüntülere neden oldu.
Bu bağlamda biz de meseleyi detaylı bir şekilde değerlendirmek için: Ekin Yayın Grubu Koordinatörü, aktivist Murat Ayar, Mülteci Hakları Derneği Kurucusu avukat Uğur Yıldırım, ELBİR Derneği yetkililerinden Hamide Baloğlu, İyilikhane Derneği Başkan Yardımcısı Zeynep Sena Soyyiğit gibi önemli isimlerle, öğrencilerle ve aktivistlerle röportajlar yaptık. “Biz kimiz, ensar ve muhacir kim?" sorularına cevap olabilecek, küçük bir hatırlatma yapmak; mazlumlarla, mültecilere, mazlumlara uzanan eller, diller; bizden değil, bilin istedik.
Editörden / Süleyman Ragıp Yazıcılar
İyiler Sabreder, Kötülüğü Büyütenler Kaybeder!
Geçtiğimiz ay, dokuz yaşındaki bir Suriyeli kardeşimiz, Kocaeli’nde intihar etti. Ardından Mersin’den acı bir haberle burkuldu yüreğimiz. Vahşi ve utanmaz bir adam, parkta kendi aralarında tartışma yaşayan çocukların ve kadınların arasına girdi, Ürdünlü yavruya ve annesine akıl almaz muamelelerde bulundu. Sosyal medyaya yansıyan görüntüler, “Allah’ım kalplerimize insaf nasip et” dedirtti herkese. Daha sonrasında ise İstanbul Küçükçekmece’de Suriyeli bir kız kardeşimize taciz haberiyle çalkalandı kamuoyu. Biz bu üç acı hadiseyi işaret fişeği olarak kabul ettik ve harekete geçmeye karar verdik. Tüm dünyaya haykırmak istiyoruz: Mazluma uzanan eller bizden değildir, muhaciri ötekileştiren diller çok tehlikelidir, mültecileri haksız yere üzenler büyük bir vebal altındadır!
Haberleri Okuma Kılavuzu / Salih Yüzgenç
Hangi Dünyada Yaşıyoruz?
Çok doğru olmasına rağmen günümüzdeki kullanımı itibariyle -maalesef- klişeleşen bir söz olan İbn Haldun’un “Coğrafya kaderdir” sözü, Türkiye’nin bitmek bilmeyen coğrafi imtihanlarını ne de güzel özetliyor.
Haberleri Okuma Kılavuzu’nun başlıkları ise şöyle:
-İntihar, Tecavüz
-Milyonlarca Misafirimiz Var!
-Peki, Medyanın Hali Ne Olacak?
-”Aselsan İsrail’e Satıldı(!)”
-Onlar Hem Celladına Hem de Paraya Aşık
-Evliliğin Şovu, Yemeğin Şovu ve Yemeğin Şovu...
Dosya / Yazı İşleri
Ne Suriyeli Ne Mülteciyim Ben Hepinizin Kardeşiyim
İsar eden, vermeyi seven, fedakâr bir milletiz. Bu milletin en güzel ve geleceğe kalıcı özelliği belki de bu olacak. Her ne kadar bunu devam ettirmek boynumuzun borcuysa da maalesef bazı parazitlerden mustarip olabiliyoruz. Mesela: Mülteci Karşıtlığı. Malumunuz son zamanda mülteciler, muhacirler ve ülkemizdeki birçok farklı milletten insanlarla ilgili acılı olaylara şahitlik ediyoruz. Bu anlamda biz de Kasım ayımızda ülkemizdeki mültecilerle alakalı bir dosya hazırladık. Mazlumlarla, mültecilere, mazlumlara uzanan eller, diller; bizden değil, bilin istedik.
Ten Kafesi / Yunus Emre Tozal
Aylan Bebeğin Arkadaşları Nerede Baba?
Peki, baba biz bu hâle neden geldik, nasıl geldik? Nasıl oldu da Aylan bebeği fark edemeyecek kadar körleştik? Nasıl oldu da yanı başımızda evleri ateşe verilen komşularımızı kışın dışarıda bıraktık? Nasıl oldu da annelerini babalarını kaybeden küçücük arkadaşlarımızı yalnız bıraktık? Bu çok zor bir soru oğlum ama ben bu süreçte neden kaybettiğimizi sana izah edeyim...
Minyehli / Abdullah Yalnız
Suriyeli Değil Muhacir, Göçmen Değil İnsan, Mülteci Değil Can
“İdaremiz anne babanı okula çağıracak biliyorsun değil mi, şimdi onlar da üzülecek, niye böyle yapıyorsun yavrum” diyorum. “Baba şehit” diyor. “Nerede oldu?” diyorum. “Cihat” diyor. “Nasıl oldu” diyorum. “Bomba” diyor...
Kameranın Göstermedikleri / Elif Kırmaç
Saç Örgülerinden Tel Örgülere Uzanan Suriye
İstanbul’un bir “sahibi” yok; sahiplik iddiasında bulunanların bu iddialarını sürdürecekleri bir zemin yok. İşte bu yüzden İstanbul’u yönetmeye talip olanlar bu şehre neyin yakışıp neyin yakışmayacağına yalnızca kendi pencerelerinden bakarak karar veremezler.
Zuhurat / S. Ragıp Yazıcılar & Yusuf Temizcan
Dergimizin Editörü Süleyman Ragıp Yazıcılar ile Okur Dergisi Editörü Yusuf Temizcan, her ay bu sayfalarda sizlerle birlikte olacak, samimi, gerçekçi ve tatlı sohbetler edecek. Sıcak bir sohbet kıvamında, uzunca bir nehir söyleşi arzu ediyorlar. Biraz ferahlamak, biraz sıkıcı gündemlerin dışına çıkmak ve biraz da kafa dağıtmak isterseniz keyifli bir söyleşinin sizleri beklediğini söyleyebiliriz.
Vurgu / Emre Topoğlu
Boya Kalemleri
Suriye’den ülkemize sığınmış olan Yusuf’un tüm hikâyesini, Hacı Bayram-ı Veli Hazretlerinin manevi huzurunda oturduğumuz o yerde dinlemiştim. Babasını gözlerinin önünde nasıl kaybettiğini; annesi, abisi ve kız kardeşi ile burada yaşama tutunmaya çalıştıklarını, okula gitmeyi çok istediğini ama imkânlarının olmadığını ve kalbime bir ok gibi saplanan, en sevdiği yemeğin tavuk olduğunu...
Hassasiyet / Merve Güleç
Anti Firavunist Büyük Usta: Nuri Pakdil
“İnsan sürekli okunan bir cümledir.” der ve insana önem verirdi. “İnsanı kalbinden tutamadınız mı, görün, nasıl kayıp gidecek elinizden.” derdi. Kalbin önemini her daim vurgulardı: “İnsanın en çok kalbi temiz olmalıdır. Ne emek, ne ekmek, önce kalbimiz bozuluyor…” derdi.
Bir Başka Açıdan / Taha Kılınç
Gölgede Dinlenen Yolcular
Hz. Âdem ve eşi Havvâ annemiz, kendilerine yasaklanan ağaçtan yediklerinde, cenneti yeniden hak etmek için çalışmak üzere dünyaya gönderilmişlerdi. Bir yolculuktu onlarınki. İnsanlığın anne-babasının hikâyesi böylece yolculukla özdeşleşirken, onların çocukları olan bizlerin dünya serüveni de başlamış oluyordu. Daha ilk adımdan itibaren, harekete ve yer değiştirmeye yazgılıydı insan. Sürekli amel, sürekli devinim ve sürekli gayret… Ta ki, içinde sonsuza dek kalacağı, hiç çıkarılmayacağı ve artık gayret göstermesinin istenmeyeceği ebedî yurdunu buluncaya kadar…
Geçiyordum Uğradım / Ayşe Saliha Emon
Film Oluyoruz Haberimiz Yok
Amerikan filmlerinde haklarını kazanan kölelere pek sevindik, hani “Colored” yazıyorlardı tuvaletlerine falan da artık yazmayacaklardı. Bunlar yaşanırken filmleri yoktu tabii. Hollywood vardı canım, o daha eski. Haberlerde falan geçiyorduysa belki. Bir zamanlar Avrupa’da Yahudiler, Amerika’da siyahiler, muhtelif coğrafyalarda Müslümanlar, şimdi bizde Suriyeliler… Hatta belki bir gün bir yerde uzaylılar...
Fikr-i Firari / S. Bilgehan Eren
Fikir ve Aksiyon Devleri, Tel Örgülerle Kuşatılamaz
Türk tiyatrosunun kilit taşlarından biri olan Muhsin Ertuğrul, tamamına yakını dünyaca bilinen yazarlara ait olmak üzere 50’den fazla oyunu sahneye koyar, yönetir. Kendi oynadığı oyunlar içinde ise sadece iki Türk yazar vardır ki biri Necip Fazıl’dır...
Gençlerle 12 Soru-Cevap / Osman Nûri Topbaş
Rahmet İnsanı
Her medeniyet kendi insan tipini inşâ eder. Bizim medeniyetimiz olan İslâm medeniyetinin yetiştirdiği insan tipini nasıl tarif edersiniz? Ne gibi vasıfları olmalıdır bu insan tipinin?
Manevi Kişiliğin İnşası / Adem Ergül
Kaybolan Anahtar Kayıp Hazineler
Dilimizde kullanılan Arapça asıllı güzel kelimelerden biri de “bereket” kelimesidir. “Bereketli adam”, “bereketli toprak”, “bereketli mevsim”, “bereketli gün”, “bereketli yağmur” gibi nice daha ifadelerimiz vardır, gönlümüze bir rahmet damlası gibi düşen. Biz bunların hepsine işaret edecek değiliz. Fakat bir çoğumuzun gündeminden düşen ya da pek de önemli görülmeyen bereket hazinelerinin kayıp anahtarlarından birine dikkat çekmek isteriz: Saygı ve hürmet anahtarı.
Mimar Kafası / Ebubekir Şimşek
Sezar’ın Hakkını Prag’a Verecek Tokat’ın Hakkını Dans Eden Ev’e Vermeyeceğiz
Amerika Mektupları / Selim Tiryakiyol
Gülümsemeden Öteye Gitmeyen İlişkiler
Sevgili Süleyman Abi, Sana uzaklardan yazıyorum. Aramızda koca bir okyanus var. İki yıldır Amerika’dayım. İnsan mesafedir demiştin sen. Lakin sanırım bu insanlar mesafeyi yanlış anlamışlar. Belki de onlara insan samimi bir mesafedir demeli...
Kafalardaki Sorular / Doç. Dr. Soner Duman
Müslüman Olmadığı Halde İyi Olan Bir Kimse İçin Kurtuluş Mümkün Değil mi?
Müslüman olmayan herkes cehennemliktir sözü doğru olmayıp İslam dini hakkında doğru ve yeterli bilgi sahibi olduğu halde bilinçli bir şekilde onu inkâr eden kimseler cehennemliktir. Kur’an’da mümin ya da kâfir ayrımı yapılmaksızın zerre miktarı iyilik yapanın da zerre miktarı kötülük yapanın da bunun karşılığını göreceği belirtilmektedir.
Tarih Müzakeresi / Gökhan Gökçek
Tarih Geçmişin Bildirgesidir
Tarih en kısa ve özet tanımıyla “geçmişin bilgisi”dir. İçerisinde insana ait her şeyi barındırır. Ferden bir insanın hayatında nasıl kırılma noktaları varsa; ferdin mensubu olduğu milletin veya milletüstü olarak tanımlanan insanlığın da çeşitli kırılma noktaları vardır. Bu kırılma noktaları fertler, toplumlar, milletler ve nihayetinde –eğer gücü ve kapasitesi yeterse- bütün insanlık üzerinde dolaylı ya da doğrudan etkiye sahip olabilirler. Mesela...
Ethem Hoca ile Mesajlaşmalar / Ethem Cebecioğlu
Aşksız İnsan Yıkıcı Olur
Yeni bir köşe ile karşınızdayız. Konferansları ilgiyle takip edilen, engin bilgileriyle dinleyenleri mest eden, Ankara İlahiyat’tan Prof. Dr. Ethem Cebecioğlu’nu misafir edeceğiz her ay. Editörümüz Süleyman Ragıp Yazıcılar ile aralarında geçen kısa mesajlaşmaları, otantik bir şekilde, kendi kullandığı latifeli tabirleri ve İngilizce kelimeleri de değiştirmeden, sizlerle paylaşacağız. Hayırlara vesile olmasını dileriz.
Klinik Psikolog Mehmet Dinç ile Gençlik Halleri / Ayşegül Öztoprak
Konu başlıkları şöyle:
- Onarıcı İlişkilere Sahip Misin?
- Psikolojimiz Neden Bozulur?
- Yorulmadan Yaşamak Mümkün mü?
- Neden Korkulardan Sıyrılamıyoruz?
Kelebek İklimi / Halit Yasir Özoğul
Dükkan Açsan İsmi Ne Olur?
1986 yılında, öğretmen olan babam ve yine öğretmen olan eniştem, ortak olarak bir kırtasiye dükkânı açmışlardı. Gözümüzü açtık, kendimizi bildik dediğimiz zamanlarda, abim ve ben, henüz 7,8,9 yaşlarındayken tezgâh arkasında bulduk kendimizi...
Foto Hikaye / Necibe Bayrak
Ey Allah’ın Kulları, Kardeş Olunuz!
Üzülmekle Kalmasak, Bir Şey Yapsak? Uygur Rukiye kardeşimiz Doğu Türkistan için üzülmekle kalmayıp orası için yapabileceğimiz bir şeyler olduğunu söyledi bize. Bir hadis-i şeriften ilham almış. Mağarada mahsur kalan üç salih arkadaşın hikayesi. İsrailoğulları zamanında üç arkadaş bir yola çıkarlar ve geceyi geçirmek için bir mağaraya girerler. Derken dağdan bir taş yuvarlanır ve mağaranın kapısını kapatır. Üç arkadaş mağarada mahsur kalırlar. Bunun üzerine şöyle derler: “İyi amellerimizle duâ etmekten başka bizi buradan hiçbir şey kurtaramaz!”
Kültür Sanat / Yusuf Temizcan
Konu başlıklarımız şöyle:
-Yerli Yazarlardan Daha Fazla Tiyatro Metni Bekliyoruz
-TÜYAP Kitap Fuarı Başlıyor
-Kısa Kısa: Nuri Pakdil
-Genç Yazarlara Kim Sahip Çıkacak?
-Dünyanın Bilinen İlk Romanının Kayıp Bölümü Bulundu
Sivil Toplum Rehberi / Alaaddin Yaman
Konu başlıkları şöyle:
-Bursun “e” Hâli
-Böl, Parçala ve Yönet
-Sivil Toplum İçin Elverişli Ortam Nasıl Olmalı?
-Bu Kamp Hayat Memat Meselesi
Gezi Yorum / Hande Berra
Verona: Shakespear`e İnanmıştım
Romeo ve Juliet gerçekte hiç var olmadı. Birbirinden ölesiye nefret eden iki aile, Juliet’in sevgilisini beklediği balkon, orta çağdan kalma taş kemerli bir bina Verona’ya mührünü vursa da bu aşk sadece bir yazarın hayaliydi.
Mikro Âlemden Makro Âleme / Muaz Erdem
-Yeni Keşiflerle Bilgimizden Çok Acizliğimiz Artıyor!
-Ayın Gökbilim Görüntüsü
-Ay Doğarken Neden Büyük ve Kızıl Görünür?
-Gökyüzünde Bu Ay
Tekno Gündem / M. Murat Tutar
Oyununu Seç, Oyuna Gelme!
Mikroişlemciler başta bilgisayarlar olmak üzere teknolojik t90’ların sonuydu. Kasetteki onlarca çeşit oyundan Super Mario’yu hevesle oynarken öyle heyecanlıydım ki, gözüm başka bir şey görmüyordu. Ta ki neler oluyor demeye kalmadan babamın hâlime kızarak atariyi paramparça etmesine kadar… Babam, oynadığım oyunun beni nasıl dünyadan kopardığını görmüş ve oyuncağı yok ederek beni dünyaya döndürmüştü.
Yazı Atölyesi / Metin Karabaşoğlu
Bir Mektubun Öğrettikleri
“Kendimi bildim bileli şifa niyetine yazan birisi olarak, ortaokul sıralarında bir öğretmenimin yazdığım bir yazıya acı bir üslupla yaptığı eleştiriden, yani en başından beridir yazdıklarımı hep gizledim. Kendi kalemimden utanarak gizlice yazarak yıllar geçirdim. Aşmam gerektiğini bildiğimden, cesaretimi toplayıp, kendimi zorlayarak birkaç yazımı birkaç kişiyle paylaşabildim.”
Sinema / Mehmet Nişancı
Konu başlıkları şöyle:
-Sinema, Hakikati Anlama Çabası
-Ne izlesem?
-Ne okusam?
-Sinemaya İz Bırakanlar
KASIM AYI RÖPORTAJLARI İSE ŞU ŞEKİLDE:
-Mehmet Lütfi Arslan: Her İnsan Bizatihi Sorudur, Konuşan: Genç Yazı İşleri
-Hatice Özdemir Tülün: Allah’ım Beni Sosyal Medyada Hayra Vesile Et, Konuşan: Ayşe Yazıcılar
-Kadıköy İmam Hatipliler: Her Şey Bir Vesile, Gülümsemek Bile! Konuşan: Esad Mücahid Eskimez
-Fawzia Sıddıki: Yok mu Afia Sıddıki’yi Kurtaracak Bir Müslüman? Konuşan: Elif Kırmaç
-Hasan Bozdaş: Yasin Börü’nün Şehadete Giden Yolu, Konuşan: Yusuf Kandil