2002 ile 2008 yılları arasında ülkemizde 18 bin kişi intihar etmiş. Bu sayının yüzde 60`ı erkekler yüzde 40`ı ise kadınlar. Ve intihar girişiminde bulunanların büyük kısmı 15-30 yaş arasındaki genç nüfusa ait. Bu rakamlar dil ile söylerken kolay geliyor insana ancak mukayese yapıldığında anlaşılıyor ne manaya geldiği. Türkiye en büyük sorunu olarak görülen terör sorununda bile 25 yılda 30 bin şehit verdi. Ve bu insanlara şehit diyoruz. Peki, bu 6 yılda ölen 18 bin kişiye ne diyeceğiz? Ne şehit ne gazi pisipisine gitti Niyazi…
Bu şekilde yorum yapmak kolay elbette fakat bu intiharların sosyolojik nedenleri incelendiğinde çok garip sonuçlar elde ediliyor. İntihar eden 11bin erkeğin intihar girişimlerindeki en büyük sebep işsizlik ve geçim sıkıntısı olarak gösteriliyor. Yine intihar eden 7 bin bayanın en büyük gerekçeleri ise aile içi şiddet ve namus korkusu.
İnsanlar dünyada ızdırap çekmemek için ahretlerini de mahvediyorlar ve bunun önüne geçilemiyor. Elbette insanoğlu bazı şeyleri başına gelmedikçe bilemez. Ancak aşırı duygusal ve onurlu insanlar olduğumuz için intihar oranımız bu düzeyde. Şimdi ülkemizin genç nüfusunun yok olup gitmesine mani olacak önlemler tedbirler geliştirmesi gerekiyor ki aynı acılar yeniden yaşanmasın.
İntihar olaylarında dünya ortalamalarına bakıldığında çok şükür ki yine gerilerde sayılırız. Bu oran en çok uzak doğu ülkelerinde yükseliyor.