
Geçtiğimiz haftalarda şair, dergici, yazar İbrahim Tenekeci Yeni Şafak’taki köşesinde çok önemli bir yazı yayımladı. Başlık: Dergilerin Dertleri. Yazı, döviz kurundaki hareketliliğin dergileri ve kitap yayıncılığını ciddi manada olumsuz etkilediğini bir kez daha hatırlatıyor. Dergilerin yazar yetiştirmek, edebiyat ve fikriyatın canlılığını korumak gibi işlevleri olduğunun ve yeterli desteğin sağlanmaması durumunda bu olanakların elimizden gideceğinin altını çiziyor. Bunu da kendisinin bizzat ilgilendiği dergilerden örneklerle anlatıyor. Çok çok önemli bir yazı. Neden mi? Çünkü sosyal medya çağında olduğumuz bize tekrar tekrar söylense de asıl muhteva dergilerdedir. Dergiler ayakta kalmazsa beslenme kaynaklarımız da ortadan kalkar.
Nitelikli dergiler maddi olanaklar zayıfladığı ve artık kendilerini döndüremedikleri için bir bir kapanıyor. Okuyuculardan, reklam verenlerden, işadamlarından, Kültür Bakanlığı’ndan ve belediyelerden yeterli destekleri alamazlarsa önümüzdeki günlerde çok daha fazla dergi kapanmak zorunda kalacak.
Kağıt fiyatlarındaki artış dayanılabilir kısmı çoktan geçti. Sadece okuyucu desteği ile ayakta duran dergiler satışlarını iki katına çıkarmalı ki aynı düzenlerinde devam edebilsinler. Dergicilik çoğunlukla gönül işidir. Bir taraftan da deli işidir. Çoğu dergi para kazandırmaz, hatta cebinizden alır. Ama insan yetiştirir. Bir görgü sunar. Yazarları disipline eder. Canlılık sunar. Hâlâ şansımız varken bu dergilerden mahrum kalmayalım, onları ayakta tutalım.
İtibar gibi onlarca iyi dergi önümüzdeki günlerde şartlar bu şekilde devam ederse muhtemelen kapanacak. Keşke haber kanallarında aynı kısır tartışmalar döneceğine bir de bu konular üzerinde durulsa. Keşke Kültür Bakanlığı’nın, belediyelerin, işadamlarının ilgisini çekse, bir el atsalar. Keşke binlerce, onbinlerce okuyucu dergileri aşkla sahiplense, satın alsa, abone olsa, elinin taşın altına koysa...