Türkiye önemli bir seçime giderken Başkan Erdoğan’ın sıklıkla vurguladığı iki önemli vaat vardı, biri millet bahçeleri diğeri millet kıraathaneleri. Her ikisi de çok önemliydi. Şimdi seçimleri geride bıraktık, vaatlerin hızla yerine getirilmesini heyecanla bekliyoruz.
Millet kıraathanelerinin merkezinde kitapların olacağını biliyoruz ama nerelerde, ne sıklıkla açılacağını; buraların bir tür kitap-kafe konseptinde mi olacağını yoksa kültür merkezi işlevi mi göreceğini henüz net bir şekilde bilemiyoruz. Umut ediyoruz ki bu mekanların her biri kültürel kuraklık çektiğimiz şu son birkaç yıla can suyu olur. Her biri butik akademi gibi işler. Sanat, edebiyat, şiir, sosyoloji, iletişim, sinema dersleri verilir. Söyleşiler ve atölye çalışmaları yapılır. İl halk kütüphaneleri gibi memur mantığı ile çalışmaz. Bir de sadece belli STK’ların faaliyet yaptığı alanlara dönüşmez, herkes için nitelikli işleve sahip olur. Diğer bir temennimiz de turizm sektöründen gelen yeni Kültür Bakanımızın, kültür sanat hususunda çıtayı yükseklere taşıyacak ve yüzünü bu toprakların ürünlerine dönecek, yerli kültür politikalarına öncelik vermesi yönünde.