
Selâ kelime olarak Arapça’da dua anlamına gelir ve Peygamber Efendimiz’e (s.a.v.) dua, övgü ve rahmette bulunulan sözlerdir. Bu sözler zamanla belli bir makam halinde söylenerek çeşitli usullere bürünmüştür. Aynı zamanda selâ bir haberleşme yöntemidir. Okunuş şekline ve içeriğine göre mü’minlere bir ibadeti hatırlatmak veya bir olayın haberini vermek manasında da kullanılır. Yakın geçmiş tarihimizde selâya birlik olun ve uyanın çağrısıyla tanıklık ettik. 15 Temmuz darbe girişiminde askerlerin köprüyü işgal ettiği haberi geldikten sonra kimse ne olup bittiğini bir süre anlayamamıştı. Ta ki minarelerden en içli selâlar okunup “Memleket işgal altında; herkes sokağa, vatanına ve devletine sahip çıkmaya” diye davet edilene kadar. Bir gazeteci köşe yazısında bu olaya şöyle örnek vermiş: “Epeyce bir kalabalık köprünün hemen girişindeki Hazreti Ali Camii’nin etrafında toplanmıştık. Birbirimize, ‘ne yapacağız?’ diye soruyorduk. Köprüye yürüyüp yürümeme konusunda tereddütler yaşıyorduk. Harekete geçmek için bir neden, bir şey bekliyorduk. Birden Hazreti Ali Camii’nin minaresinden selâyı duyduk. Ardından ezan okunmaya başladı. Hepimize bir can geldi. Tekbir getirmeye başladık. Oluktan boşalırcasına köprüye doğru yürüyüşe geçtik.”