
Dünyada sular durulmuyor... Suriye, Yemen, Irak ve daha birçok yerde insanlar açlıkla, hayat mücadelesiyle yaşamlarını sürdürürken, sözde büyük olan ama özünde ihtirasların, menfaatlerin odağında yönetilen ülkeler kavgaya devam ediyor. Kim mi onlar? Al birini vur ötekine... ABD-Kuzey Kore gerilimi aylarca gündemimizdeydi. Şimdi de yeni bir gerilim var, bu kez ticaret odaklı ve tam bir “Pastayı kim yiyecek?” kavgası... ABD’nin, dış ticaret açığını kapatmak için ilk olarak Mart 2018’de Çin’den ithal edilen güneş panelleri ve alüminyuma uygulanan gümrük vergilerini artırması ile başlayan ABD-Çin ticaret savaşı, zaman içinde karşılıklı vergi artışları ile kızıştı. Son günlerde Çin’in teknoloji devi Huawei ile ilgili yapılan açıklamaların ardından bu savaş iyice büyümüş oldu. Bunun neticesinde 90 günlük süre sonunda Huawei, Google hizmetlerini kullanamayacak. Konuyla alakalı görüşlerini paylaşan Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burak Arzova, “Trump, Çin (ABD’nin en çok ticaret açığı verdiği ülke) ve AB ile olan ticarette daha fazla Amerikan menşeli mal satmak için ticaret anlaşmalarını yenilemek istedi. Yenilemezlerse Çin’in kopyalama ve mülkiyet hakkına olan duyarsızlığını kastederek bu ülkelerden ithal edilen ürünlere uygulanan vergileri artıracağını söyledi ve bunu yaptı. ‘Bundan sonra artık anlaşma olmaz’ diyemeyiz. Seçimlerin yaklaşmış olması nedeniyle Trump’ın milliyetçi tabanına oynamak istediği çok açık. Bu nedenle bu işin sadece vergi artırımları ile kalmayacağını Huawei kararı ile görmüş olduk.” ifadelerini kullandı. Bütün bunlar gösteriyor ki savaşlar sadece meydanda olmuyor. Ve maalesef her türlü durumda bedel ödeyen sadece mazlumlar, garipler oluyor. Zira bu savaşlar neyi çözecek, hangi çocuğu açlıktan ölmekten kurtaracak, herhangi bir cevap yok...