
Dünyanın en mümbit topraklarının olduğu, altınından petrolüne, ormanından suyuna envaiçeşit nimetin olduğu bir kıta Afrika. Ama maalesef oradan gelen haberler savaş, açlık ve susuzluk üzerine. Mali’deki terör saldırısında hayatını kaybedenler, Mozambik’teki afette yaşamını yitiren yüzlerce insan ve basına bile yansımayan kazalar, cinayetler... Her şeye rağmen sıcakkanlı insanı, eğlenceli yapısıyla Afrika hem çok genç bir nüfusa sahip hem de dünyanın geleceği için ciddi bir potansiyel. Batı, bunun yüzyıllar önce farkına vardı ki girdiği toprakları ve insanları sömürdü. Baksanıza bir Fransa’nın, İngiltere’nin futbol milli takımlarına; kaç siyahi futbolcu var? Oysa yüzyıl önce yapımına başlayan Londra metrosunda köle olarak çalışanlar da aynı renkten insanlar değil miydi? Mevzu uzar gider... Şimdi gündemimize dönelim: Türkiye’nin öncülüğünde açılan binlerce su kuyusuna rağmen Afrika’da hâlâ temiz su ihtiyacı var. Her üç kişiden birinin su kıtlığından etkilendiği bu coğrafyada, Gana, Mozambik ve Zimbabve gibi ülkelerde su kıtlığı insanların hastalanma riskini artırabiliyor. Son olarak ekonomik koşulların hayat standardına nasıl etki ettiğine örnek olması açısından şu veriye de yer verelim: BM’nin yayınladığı Dünya Mutluluk Raporu’nda ilk 50’de Afrika’dan hiçbir ülke yok... İşin özü, dünya bizi bekliyor ve yapacak çok iş var.