• Reklam
  • Künye
  • İletişim
  • ABONE OL!
  • GENÇ'e Yazı Gönder
  • Atölye Çalışmaları
    • Yazı Atölyesi
    • Fotoğraf Atölyesi
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS
Kısa yoldan ABONE olmak

logo

  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
Anasayfa
  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!
  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!
  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!
  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız
  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!
  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart
  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!
  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!
  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!
  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık
  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!
  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!
  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!
  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var
  • ANASAYFA
  • Bir Başka Açıdan
  • Seyahat Edelim, Ama Nasıl?

Seyahat Edelim, Ama Nasıl?

07.02.2019 09:51
Bir Başka Açıdan
2378
Taha Kılınç

Bir seyahate çıkıldığında insanın başına gelebilecek en talihsiz durumlardan biri, gördüğü ve göreceği mekânlarla ilgili merak duygusunu yitirmesidir. Vakit el verdiği ölçüde taşın altını kaldırmak, her kapıyı tıklatmak, her yokuşu tırmanmak, bir seyahati verimli hale getiren şartlardandır. Hep öğrenmeye ve tanımaya aç bir zihinle yola çıkanlar, heybelerini ağzına kadar doldurmuş şekilde dönerler. “Tokların” ise, mideleri zaten dolmuştur.

Sadece kalbimizi ve ahiretimizi değil, bu dünyamızı da ayrıntılarıyla düzenleyen Kitabımız’da, -her ne hikmetse- çok fazla gündeme getirilmeyen ve dikkat çekmeyen bir ayet var:

“Şüphesiz Rabbin, senin gecenin üçte ikisine yakın kısmını, yarısını ve üçte birini ibadetle geçirdiğini, seninle beraber olanlardan bir topluluğun da böyle yaptığını bilmektedir. Geceyi ve gündüzü takdir eden Allah’tır. Sizin buna (gecenin tamamında ibadete) gücünüzün yetmeyeceğini bildi ve sizi bağışladı. Artık, Kur’ân’dan kolayınıza geleni okuyun. Allah bilmektedir ki: İçinizden bazıları hasta olacak. Bir diğerleri, Allah’ın lütfundan rızkını aramak üzere yeryüzünde yol tepecek. Bir diğer kısmınız da, Allah yolunda savaşacak. O halde, Kur’ân’dan kolayınıza geleni okuyun. Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin, Allah’a da güzel bir borç verin. Kendiniz için önden ne iyilik gönderirseniz, onu Allah katında daha hayırlı ve mükâfat olarak da daha büyük biçimde bulacaksınız. Allah’tan af dileyin. Şüphesiz ki Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” (Müzzemmil.20)

Muhtemelen “Kur’ân’dan kolayınıza geleni okuyun” kısmını duymuş olabileceğiniz bu ayette, Rabbimiz, Müslümanları üç sınıfa ayırmış: Hastalar, sağlıklı olup yeryüzünde rızık ve lütuf aramak için hareket halinde bulunanlar, Allah yolunda savaşanlar. Kıyamete kadar gelecek olan bütün Müslümanların -tabir-i caizse- röntgeni ayette bize takdim edilmiş.

İlâhî bir taksimat ve işbölümü de diyebileceğimiz bu durum, günümüzde de aynen geçerlidir. Etrafınıza ve İslâm dünyasına bakın. Gerçekten de halimiz, bu üç sınıftan birinde. Bir dördüncü daha yok. Kur’ân gerçekten muhteşem bir kitap.

Ayetteki üçlü tasnifin ikincisi, “Allah’ın lütfundan aramak ve rızık elde etmek için yeryüzünde yol tepenler” bilhassa dikkat çekici. Çünkü Kur’ân’a göre “rızık” sadece yiyip içtiğimiz şeyler değil, dünyada ihtiyacımız olan her türlü helâl nimet ve fayda, rızık kapsamında. Şu halde, yeryüzünde rızık elde etmek için yol tepmeye bilgimizi artırmak için seyahat etmek de dâhil. Niyetimiz Allah rızası oldukça, attığımız her adım, bizi yukarıdaki ilâhî tasnifin içindeki ikinci maddeye katıyor. Buna Kur’ân’da en az 10 yerde zikredilen “seyahat etmek” temalı emirleri de eklediğimizde, yeryüzünde hareket halinde olmanın, Rabbimizin bizden beklediği şeyler arasında bulunduğu ortaya çıkar.

Biz Müslüman olduğumuza ve her işimizi Müslümanca yapmamız gerektiğine göre, seyahatlerimizi nasıl Müslümanca gerçekleştireceğiz? Bu oldukça önemli bir soru. Sadece “helâl turizm” kapsamına giren hususlardan bahsetmiyorum. Müslümanca derinleşmek, yeryüzünde yol teptiğimiz her an imanımızın artması, seyahatlerimizin bizim ve ümmetimizin faydasına bir amele dönüşmesi… Kastettiğim bunlar.


Peki, ama nasıl? Bunun için 7 maddelik bir tavsiye listesi sunmak mümkün.

Sağlam bir tarih okuması yapmak

Rabbimiz, seyahat etmemizi emrederken, “geçmişte yaşamış toplumların başına gelenlerden ibret almak” hususunu mutlaka vurgular. İbret alabilmek için, asgarî düzeyde genel bir tarih bilgisine, ayrıntılı biçimde de İslâm tarihi bilgisine ihtiyacımız var. Sıradan Müslümanlar olmak istemiyorsak, böyle bir gayret şart. Gittiğimiz, gördüğümüz, gezdiğimiz yerlerin bize bir şeyler söylemesi ve ibret hazinelerini açması, bizim oralarda kuracağımız bilgi eksenli diyalogla yakından alakalı.

Tarihi bütüncül bir bakışla okumak

Tarih okuması yaparken, belli dönemlere ve şahsiyetlere saplanıp kalma takıntısından da kurtulmamız gerekir. Hayranlık duyduğumuz özel zamanlar ve kişiler olabilir, bu normal. Ama özellikle İslâm tarihi konusunda geçmişteki her şey ve herkes “bizim.” Osmanlıyı tanıdığımız kadar Emevî, Abbâsî, Fâtımî, Eyyûbî ve Memlûkları da tanımak durumundayız. Sadece bize yakın coğrafyalar değil üstelik. Hindistan’da Bâbürlerden Fas’ta İdrisîlere kadar, gelip geçmiş hangi medeniyet varsa, tarih içindeki bağlamına oturtarak tanımak zorundayız.

Merak duygusunu hiç yitirmemek

Bir seyahate çıkıldığında insanın başına gelebilecek en talihsiz durumlardan biri, gördüğü ve göreceği mekânlarla ilgili merak duygusunu yitirmesidir. Vakit el verdiği ölçüde taşın altını kaldırmak, her kapıyı tıklatmak, her yokuşu tırmanmak, bir seyahati verimli hale getiren şartlardandır. Hep öğrenmeye ve tanımaya aç bir zihinle yola çıkanlar, heybelerini ağzına kadar doldurmuş şekilde dönerler. “Tokların” ise, mideleri zaten dolmuştur.

Lüks düşkünlüğünden sakınmak

Gayet yanlış bir bağlamda kullanılan “helâl turizm” kavramının, sınırsız bir lüks ve dünyevileşme şeklinde anlaşılmasından ötürü, Müslümanların seyahatleri de artık israfla ve lüzumsuz harcamalarla özdeşleşmeye başladı. Kredi çekerek bir yıl boyunca tatilin parasını ödemek gibi müsriflikler bir Müslümana yakışmaz. Allah’ın emrettiği seyahat bu değildir. Ayrıca, bir şehrin en lüks otelinde veya tesisinde konaklamak, sizi o şehrin gizli güzelliklerini ve doğal özelliklerini görmekten de alıkoyacaktır. Bu tuzağa düşmemek, itidalden ayrılmamak gerekir.

Zahmete katlanmaya alışmak

Hareket etmek, yorulmak ve zahmet çekmek demektir. Bol bol yürünmeyen, hayatın doğal akışına katılınmayan, insanlarla etkileşim içine girilmeyen seyahatler, istenen verimin elde edilmemesine yol açar. Bu nedenle, seyahate çıkarken uzun yürüyüşlere, kenarda-köşede kalmış tarihî eserlere ulaşmak için saatler harcamaya, zahmet çekmeye hazırlıklı olmak gerekir. “Yorulurken dinlenmek” hali, ancak böyle seyahatlerde tahakkuk eder. Yaşayanlar, bu hali çok iyi bilirler.

Uykuyu aza indirmek

Aklı başında bir Müslüman, zaten kısıtlı olan zamanını günde 8-10 saat uyuyarak geçiremez. Makul ve sağlıklı bir ölçünün fazlası, her nimette olduğu gibi uykuda da israftır. Keşfedilecek bir yere gidildiğinde, günün yarısını otelde uyuyarak geçirmek, hele de bu tembelliği sabah ve yatsı namazlarını kaçırma pahasına uzatmak ve sündürmek, bir seyahati bereketsizleştirecek en büyük musibetlerdendir. Şehir halkının uykuda olduğu taze zamanlarda ve sabah vakitlerinde yapılacak keşif gezintileri, kalabalıkların gözlerden kaçırdığı sayısız güzelliği gözler önüne serecektir.

Aile ile seyahate alışmak

Günümüzde birçok anne-baba, çocuklarıyla seyahate çıkmayı -üstelik imkânları da olduğu halde- adeta zül addetmektedir. Oysa anne-babayla çıkılan uzun seyahatler de çocuk eğitimine ve terbiyesine dâhildir. Seferî halde namazların nasıl eda edileceği, helâl yiyecek ve konaklama imkânlarının nasıl araştırılacağı, yol boyunca Allah’ın rızasının nasıl sürekli olarak gözetileceği gibi incelikler, ancak seyahatle ve yolda öğrenilebilir. Çocukların vereceği zahmete Allah için sabrederek, onları erkenden yola düşürmek en doğrusudur. Erken yola düşen çocuklar hayata karşı daha dayanıklı ve donanımlı, özgüveni yerinde, tecrübe ve bilgisi erkenden olgunlaşmış şahsiyetlere dönüşeceklerdir.

O halde, -tıpkı infakta olduğu gibi- en yakınlardan başlayarak, haydi seyahate… Sıhhat, bereket ve lütuf bulmaya…

BU YAZIYI BEĞENİN:

Yazar Hakkında

Taha Kılınç

1980 doğumlu. Kartal Anadolu İmam-Hatip Lisesi ve İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'ni bitirdikten sonra, basın-yayın hayatına atıldı. Yayımlanmış 7 kitabı bulunuyor. Halen bir ulusal gazetenin dış haberler müdürlüğü görevini yürütüyor. Kendisine cennet bileti olmaları için dua ettiği iki kız babası. ...

Fikrinizi / Yorumunuzu Bizimle Paylaşın...

Son Manşetler

  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart

  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!

  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!

  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık

  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!

  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!

  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var

  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
  • 11
  • 12
  • 13
  • 14
  • Tümü

Benzer Yazılar

İnsanı İnsan Yetiştirir
İnsanı İnsan Yetiştirir
Kötülüğün çaresi ve panze...
"İslâmî Tatil" Demişken...
Aklımıza gelen her şeyin ...
Alternatif Liste
Alternatif Liste
Okumaktan muradımız kendi...
Gölgede Dinlenen Yolcular
Gölgede Dinlenen Yolcular
Hz. Âdem ve eşi Havvâ ann...

Genç Dergisi 194. Sayı

POPÜLER YAZILAR

  • Son Eklenen
  • Çok Okunan
  • Haber Merkezi

Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

Kötülere Karşı Farkındalık Şart

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

Genç Dergi Mayıs Sayısı Çıktı! 8431117

Bagamoyo Afrika... 4919020

Kasım Sayımız Çıktı! 3480379

Hangi Filmi Neden İzleyelim? (Özel Çalışma) 1186882

En Güzel Cuma Hediyeleri! 287341

10 Soruda Sen Kimsin? 275543

Leyla ile Mecnun Fuzuli mi? 165987

31.12.2024

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

01.12.2024

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

01.11.2024

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

02.10.2024

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

01.09.2024

GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

31.07.2024

GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

20.06.2024

Dertle Yüzleşince Dertler Yüzleşince

Tüm Videolar

Video GENÇ

En Önemli Yetenek: Sunum!
Takip Edin

GENÇ Twitter Akışı

@gencdergi kullanıcısından Tweetler
TÜM FOTOĞRAFLAR

FOTOĞRAF GALERİSİ

  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
TÜM YAZILAR

GENÇ BİLİM

  • Yazmak Üzerine Bir Swot Analiz
    İnsanlığın tekâmül süreci...
  • Adâb-ı Muâşeret Hastalıkları ve Edebî İyilik Hâli
    Âdâb-ı muâşeret hastalıkl...

GENÇ FACEBOOK AKIŞI

Genç Dergi

İLETİŞİM

Reklam
ABONE OL!
Künye
Yazarlar
İletişim

GENÇ'ten

GENÇ'e Yazı Gönder
Yazı Atölyesi
Fotoğraf Atölyesi
Psikolojik Danışman
Ödüllü Test










GENÇ Bilişim © 2006 - 2025 . Tüm Hakları Mahfuzdur.
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS