• Reklam
  • Künye
  • İletişim
  • ABONE OL!
  • GENÇ'e Yazı Gönder
  • Atölye Çalışmaları
    • Yazı Atölyesi
    • Fotoğraf Atölyesi
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS
Kısa yoldan ABONE olmak

logo

  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
Anasayfa
  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!
  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!
  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!
  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız
  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!
  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart
  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!
  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!
  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!
  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık
  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!
  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!
  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!
  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var
  • ANASAYFA
  • Gezi - Yorum
  • Komar

Komar

17.08.2018 21:23
Gezi - Yorum
12819
Hande Berra

Tek engel evimin eşiğiydi; bir adımda atladım üstünden, arkamda sorumluluklar, bir masa dolusu kağıt, fırçalarım, tamamlanmamış bir yazı, el sallayıp öpücük gönderen iki çocuk ve kahkahalarım... Bütün telaş yola çıkana kadardı. Farklı bir rota çizdim bu sefer. Beni büyüleyen Zil Kale ve Ayder yoluna sapmadan Pokut Yaylası’na çıktım.

Karadeniz manzarası denizde başladı. Yolda giderken bir yanımda sarp kayalar üstüne kurulmuş Rize ve Kalesi diğer yanımda bir gözüküp bir kaybolan yunuslar. Fındık ve çay tarlaları arasından keskin virajları kıl payı dönerek hoplaya zıplaya vardığım yaylada bulutlar çimlerin üstüne oturmuş, Mayıs ayında köylüleri yaylaya çağıran “Vargel” çiçekleri solup gitmişti. Göçebe ruhların saklandığı tepelerde hava sürekli değişti. Birkaç saat içinde yağmur yağdı, güneş açtı ve bulutların içinden gelen bir köpekle baş başa yürüdüm.

Pokut Yaylası alpin çayırlarının tersine ağaçlık ve serindi. Öğlen yemeği hazırlanırken dik yamaca kurulu salıncağa bindim. Sallandıkça ayaklarım bir dağa bir bulutlara değiyor, mutfaktan yükselen mısır ekmeğinin kokusu kırlara yayılıyordu. Dayanamayıp atladım ıslak yaprakların üstüne. Tereyağı bakır tavada cızırdıyordu. Genç kız annesinin su değirmeninde öğüttüğü mısır unundan boca edip kavururken tavaya önce su sonra kolot peyniri ekledi ve mıhlama macun gibi uzayıp altın rengi yağını salana kadar tahta kaşıkla karıştırdı. Yeni pişen ekmekten bandım, peynir uzadıkça kıvırıp döndürdüm elimdeki ekmeği.

Dönüş yolunda yamaca tutunan ahşap evlere ve altlarındaki ahırlara baktım. Eylül gelip “Var git” çiçekleri açana kadar tütecekti bacalar, sonra kış uykusuna yatacaktı toprak. Belki sislerin arasında beni bulan köpek bulutları terk etmeyip beklerdi bu yaylayı. Belki de ben kar tepeleri örttüğünde geri dönüp yılkı atlarıyla birlikte gökyüzüne doğru koşardım.

Yeşil nasıl fışkırmışsa topraktan arabanın camından içeri uzandı dallar. Şenyuva Köprüsü’nün taşları arasında büyüyen sarmaşıklar nehire sarkıyordu. Yamaçlara sıra sıra ekilmişti çaylar. Hasat zamanı başlarına keşan bağlayan kadınlar renklendiriyordu dağları. Hızlı ve kuvvetli eller makasları kapatıp açarken yüzler kayboluyor, çay yapraklarının üzerinde dolanan nasırlı, yıpranmış, yorgun parmaklar fısıldıyordu kim olduklarını. Çocuklar annelerini ellerinden tanıdı. Beyaz ojeli tırnakları, yumuşak bakımlı elleri yoktu Karadeniz kadınının. Güneşten yanmış, tuttuğunu koparan, sarıldığında titreten, sıcacık avuçları vardı. Mısır öğütmekten, yük taşımaktan, çalı çırpı toplamaktan yorgun, hikâyesi olan eller.

Ardeşen girişinde sarı gözlü dev bir atmaca heykelinin yanından geçip Fırtına Deresi’ne doğru gittim. Su kayalara çarptıkça köpürüp coşuyor ve bu sıcak yaz gününde kar kokuyordu. Hemşinli bir kadın eşarbının altına pullu yemenisini bağlamıştı. Sıradan bir seçim değildi bu, pullu bağlama onun evli olduğunu gösteriyordu. Irmakların, taş köprülerin yanından geçerken arabadan inip buz gibi sularda yürüdüm. Çayhaneden elime aldığım bardak hâlâ sıcaktı. Belki de ilk defa bergamot veya limon katmadan içiyordum çayımı. Karadeniz iliklerime kadar işledi. Mor orman gülü buldum yolda. Bu çiçeğe konan arının balı deli ediyordu yiyenleri. I. Dünya savaşında Rus asker bu toprakları işgal ettiğinde köylülerin dışarda bıraktığı, askerleri hasta eden deli balın özüydü bu çiçek.

Çoruh Nehri kıyısında bir pazara girdim. Köylü kadınlar sıra sıra oturmuş kendi elleriyle öğüttüğü mısırı, bahçesinden topladığı yamru yumru salatalık ve armutları, pancar dedikleri karalahanaları satıyor bir yandan da komşusuyla muhabbet ediyordu. Yolda yiyeceğimi söyleyince aldığım salatalıkları içme sularıyla yıkadılar. Yöresel lezzetlerin sunulduğu bir lokantada karalahana dolması, kuymak, silor, hamsi koli tattım ama benim için en vazgeçilmez olanı ılık muhallebisi akmasın diye kocaman lokmalar ısırdığım laz böreğiydi.

Borçka Karagöl’ün kıyısına birkaç çardak kurulmuş. Semaverde yeni demlenen çay. Kayıklar dolanıyor ayna gibi parlayan sularda. Bir uçtan başlayıp yürüyorum çevresini; birkaç kamp çadırı, odun ateşinde kaynayan su, dev yaprakların kapladığı bir patika... Kamp sandalyesini, termosunu ve romanını almış bir kadın oturuyor kıyıda. Orman güllerinin üstünde su damlacıkları, yapraklar yine nemli, toprak yine ıslak, suyun bereketiyle kayalardan sarp tepelerden fışkırmış yeşilin her tonu. Abartmayı seven Evliya Çelebi yüzyıllar önce “Artvin’e gittim; kahve ikram ettiler fincanımı koyacak yer bulamadım,” diye not düşmüş seyahatnamesine.

Gürcistan’a bakan üç tarafı dağlarla çevrili bir vadi Macahel. 1921’de sınırlar çizilirken altı köy Türkiye’de kalmak istemiş ve bir günde karşı tepedeki dostuyla ayrı düşmüş köylüler. Kar yolları kapattığında bin sekiz yüz metreyi sedyeyle aşan hamile kadınlar, yaşlı adamlar hâlâ ürpererek bakıyor bu dağlara. Temmuz ortasında bile karlar sıkışıp kalmış kayaların arasında, bir keçi yavrusu yalıyor buzları. Maral Şelalesi’nin yolu kaygan ve engebeli. Kafkaslardan gelen su gürleyerek dökülüyor gölete , ona ulaşmak için yüzlerce merdiven iniyorum. Camili Köyü’nde ahşap işlemeli bir cami, bakkalın birkaç metre ilerisinden evlerin duvarına değerek geçiyor sınır kapısının tel örgüleri.

Maral Köyündeki İremit Camisi’ni yağmur almasın diye sac kaplamışlar. Gürcü kadının boyadığı rengarenk parmaklıklardan tespihler sallanıyor. Mihrap boş, sadece Cuma namazında doluyor saflar.

Otelim ağaçtan bir ev. Çatıdaki odam kereste ve kır kokuyordu. Karşı yamaçta sönük bir ışık, doksan yaşında bir adamın yalnız yaşadığını söylediler. Onu düşündüm bütün akşam yaşadığı boşluğu, hastalandığındaki çaresizliği... Gün doğarken balkona çıktım, karşı tepenin üstünde çatısı yamulmuş bir ev, sessiz değildi dağlar. Bastığım tahtalar gıcırdadı, alt katımda uyuyan babam hapşırdı. “Sıhhatli yaşa bi tanem,” dedim. Annem sordu “Uyandın mı?” Göremediğim kuşlar farklı melodiler söyledi sonra ineklerin çan sesi, bir böğürme, horozdan cıyaklayarak kaçan tavuklar, yan evden bir bebek ağlaması ve uykulu bir annenin söylediği Gürcü ninnisi... İstanbul’da komşun ölse duymazsın. Kalabalık şehirlerde telefonun, kapının çalması için dua eden yaşlılar geldi gözümün önüne. Bir gece kaldığım Maral köyünde tanıdım yalnızlığı...

*Mor renkli dağ gülü

BU YAZIYI BEĞENİN:

Yazar Hakkında

Hande Berra

1971 yılında doğduğu İstanbul hayatının merkezi oldu. Annesinin tuvallerinde renklerle tanıştı. Kalemleri ve çizmeyi çok sevdi. Rakamlar ve renklerden vazgeçemese de Kadıköy İmam Hatip lisesinde fen bölümünün kaldırılması ve Türk eğitim sistemindeki engeller sonucunda Newport davranış bilimlerini bitirdi. Fırçanın büyüsüyle, simetrinin dans ettiği tezhip sanatına gönlünü kaptırdı. Zevk için yap...

Fikrinizi / Yorumunuzu Bizimle Paylaşın...

Son Manşetler

  • GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

  • Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

  • GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

  • Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

  • GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

  • Kötülüre Karşı Farkındalık Şart

  • GENÇ Dergi Ekim 2024 Sayısı Çıktı!

  • Bazen Etkili Bir Kulüp, Bir Ömrü Işıldatır!

  • GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

  • Çiçeği Erkeklere Kaptırdık

  • GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

  • Güzel Olacağım Derken Ucube Hâle Gelmemek Lazım!

  • GENÇ Dergi Temmuz 2024 Sayısı Çıktı!

  • Renkli Propagandanın Ardında Çok Büyük Dramlar Var

  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
  • 11
  • 12
  • 13
  • 14
  • Tümü

Benzer Yazılar

Ben-u Sen
Ben-u Sen
Biliyordum bir vakit saki...
Eriza
Eriza
Henüz gökyüzü pembeleşmed...
Siyah Pelerin
Siyah Pelerin
Bento Tren İstasyonu`na ...
Bin Yıllık Çınar
Bin Yıllık Çınar
Ulu Camii`ni Yıldırım Bey...

Genç Dergisi 194. Sayı

POPÜLER YAZILAR

  • Son Eklenen
  • Çok Okunan
  • Haber Merkezi

Bizlere Mescid-i Aksa`nın da Özgürlüğünü Göster Rabbim!

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

Mü`min Firasetine Her Zamankinden Daha Çok Muhtacız

Kötülere Karşı Farkındalık Şart

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

Genç Dergi Mayıs Sayısı Çıktı! 8431318

Bagamoyo Afrika... 4919179

Kasım Sayımız Çıktı! 3490748

Hangi Filmi Neden İzleyelim? (Özel Çalışma) 1187328

Bkz: Doğu Türkistan 401395

En Güzel Cuma Hediyeleri! 287486

10 Soruda Sen Kimsin? 275891

31.12.2024

GENÇ Dergi Ocak 2025 Sayısı Çıktı!

01.12.2024

GENÇ Dergi Aralık 2024 Sayısı Çıktı!

01.11.2024

GENÇ Dergi Kasım 2024 Sayısı Çıktı!

02.10.2024

GENÇ Dergi EKİM 2024 Sayısı Çıktı!

01.09.2024

GENÇ Dergi Eylül 2024 Sayısı Çıktı!

31.07.2024

GENÇ Dergi Ağustos 2024 Sayısı Çıktı!

20.06.2024

Dertle Yüzleşince Dertler Yüzleşince

Tüm Videolar

Video GENÇ

En Önemli Yetenek: Sunum!
Takip Edin

GENÇ Twitter Akışı

@gencdergi kullanıcısından Tweetler
TÜM FOTOĞRAFLAR

FOTOĞRAF GALERİSİ

  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
TÜM YAZILAR

GENÇ BİLİM

  • Yazmak Üzerine Bir Swot Analiz
    İnsanlığın tekâmül süreci...
  • Adâb-ı Muâşeret Hastalıkları ve Edebî İyilik Hâli
    Âdâb-ı muâşeret hastalıkl...

GENÇ FACEBOOK AKIŞI

Genç Dergi

İLETİŞİM

Reklam
ABONE OL!
Künye
Yazarlar
İletişim

GENÇ'ten

GENÇ'e Yazı Gönder
Yazı Atölyesi
Fotoğraf Atölyesi
Psikolojik Danışman
Ödüllü Test










GENÇ Bilişim © 2006 - 2025 . Tüm Hakları Mahfuzdur.
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS