“Fotoğraf 1900’lerden. Türkiye, Suriye, Filistin ve Ürdün güzergâhını takip ederek kutsal topraklara giden hicaz tren yolu vagonundan. Kompartımandaki yolcuların kıyafetlerinden, Türk, Lübnan ve Iraklı oldukları anlaşılıyor. Ne vize, ne pasaport hatta ne de kimlik taşıyorlar. Bir şehirden diğerine intikal eden otobüs yolcuları gibiler. Kutsal topraklardan dönüşlerinde Medine-i Münevvere’nin hurmasını, Amman’ın ekmeğini, Filistin’in zeytinini, Şam’ın meşhur üzümünü paylaşıyorlardı.”
Arap sosyal medyasında “Ah ne günlerdi, dağıldık, parçalandık, rüzgârımız gitti, yetim kalmış çocuklar gibiyiz” diye paylaşılıyor bu fotoğraf geçmişe duyulan özlemle birlikte. Bugün İslam dünyasının içler acısı hali pürmelaline bakarak “ah” çekmemek mümkün mü?