Kadir Bekar
Yürek aza razıdır, lakin çoğu da ister. Görmesek de uzun bir ara birbirimizi muhabbetimizin daima kainatın Nazlı Gülü’nün (s.a.v.) Miraç’a çıktığı o geceki yatağı kadar sıcak tutulduğunu bilmek ne hoş. Bizler bu gönül kardeşliğini pekiştirmek, dertlenmek ve dertlerimizi paylaşmak için üç coğrafi bölgede de toprağı olan, yemekleri leziz, insanları şerefli, müstear ismi Kahraman, kendi ismiyle müsemma olan onurlu şehir Kahramanmaraş’a geldik.
İlk gün Mehmet Lütfi Arslan abimiz 5 noktaya dikkatimizi çekti. Kuran-i Kerim okumak, Efendimiz’i (a.s) hakkıyla anlayıp, onun dediklerine uyup, ona hakiki bir ümmet olmak, sâlih ve sadıklarla çokça beraber olmak, mescitlere devam etmek ve Allah yolunda seyahat etmek. Bu güzel sohbeti Rabbim nasip etti bizler dinledik. Kahramanmaraş’ta bulunamayan kardeşlerimiz de www.radyogenc.net adresinden dinlediler.
Ardından Bahattin Karakoç bize şiirle yaşamanın ne demek olduğundan bahsetti, şiir yazılmaz kendini yazdırır deyiminin manasını izah etti. Ve yanında “Ihlamurlar çiçek açtığı zaman” isimli şiirini okuma şerefine nail olmak. Ardından Mustafa Akçelik bizlere Afrika’da yaşanan dramı, orayı gidip görmüş olmanın verdiği o duygu ile anlattı. Hemen akabinde Mehmet Arslan hocanın latif sohbeti oldu. Lütfi abinin tabiri ile Mehmet hoca sohbetin vitesini yükseltirken Mahmut Dokumacı amcamızın gelmesi ve aldığı muhabbeti aynı süratle devam ettirmesi, yatsı namazını Türkiye’nin en büyük camilerinden biri olan Abdülhamid Camii’nde kılmak ve akabinde mesleği doktorluk olan ama gönül ikliminde bir hatiplik yatan Gökşen beyefendiden Kahramanmaraş’ın kurtuluşunu dinlemek ne hoştu. Bu güzel gün için aklımızda kalanlar bunlardı.
Ertesi gün Halit Yasir Özoğul’dan mesuliyet şuurunun ne anlama geldiği hususunda inci sözler dinlemek ve Yahya Uyar’dan Kahramanmaraş’daki Genç Gönüllü faaliyetleri hakkında derin bilgiler almak. Ardından Mustafa Kaman kardeşimizin düğün merasimine geçtik. Genç literatürüne uygun bir düğün hazırlanmıştı, Lütfi ağabey: “Eğer Hz. Fatıma’yı talep edeceksiniz, Hz. Ali gibi olacaksınız. Ya da Hz. Ali’yi talep edecekseniz, Hz. Fatıma gibi olacaksınız.” sözü ile engin düşüncelere daldırdı bizi.
Başta Yahya Uyar olmak üzere oralarda bizlere gönül açan ve dört bir yandan buluşmaya katılan tüm gönüldaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Rabbim bu güzel yoldan bizleri ayırmasın inşallah. Amin.