
Bülent Ata
Bir tiyatro oyun metni ya da senaryo, o sette çalışan herkesin anlayacağı bir dil ve üslupta olmalı. Elzem olmayan detayların vurgulanması yapımı zora sokacaktır. Tam tersi önemli detayların belirtilmemesi de keyfi uygulama sebebi ile işin kalitesine ve ruhuna zarar verebilecektir. Bundan sebep, senaryoda belki bir cümle geçen bir ifadeyi hazırlık aşamasında çalışmak, notlar tutmak gerekebilir.
Dramatik Önerme üzerinde bu kadar çok durmamız, önemini vurgulamak için. Dramatik Önerme, insan vücudunu taşıyan omurga, iskelet neyse odur. Omurgası kırık bir insan hayal edin. Dramatik önermenin senaryo için hayatiyeti de işte böyledir.
Farklı bakış açılarını öngörebilmek için her birine 5 dakika süre tutarak ve kısa cümleler kurarak, “İhanet ne demektir?”, “İyi arkadaş olmak ne demektir?”, “Yalan nedir?” yazalım demiştik. Bu alıştırmalar özellikle Dramatik Önermemizi inşa etmede bize faydalı olacaktır.
Günlük hayatta kullanageldiğimiz pek çok kavram, pek çok bilgi aslında sadece öğrenilmiş bir bilgidir. Bunlar bizim için çoğu kez farklı boyutları ile tecrübe edilmemiş şeylerdir. Babalık tecrübesi olmayan, ya da evlilik tecrübesi olmayan kişilerin bu konularda ahkam kesmesi gibi bir durumdur bu. Bundan sebep Dramatik Önermemizi kavram kavram irdeleyip, anlamını çok boyutlu kavramayı denemeliyiz.
Burada önemli olan dramatik yazarlığı bir meslek ve iş olarak kabul edip, taraflı ve tek cepheden bakan bakış açısını terk etmemiz gerekliliğidir. Size kötü ve hatalı gelen bir davranışı kestirip atmak en kolayıdır. Oysa görünenin ardında görünmeyen bir başka hakikat olabilir. Hazreti Musa ile Hızır aleyhisselam kıssasını açıp okuyalım. Hazreti Musa, Hızır aleyhisselam ile yolculuklarında Hızır aleyhisselamın yaptıklarına bir anlam veremez. Oysa hakikat göründüğü gibi değildir. Bundan sebep karakterlerimizin var oluş amaçlarına hizmet edebilmesi için onları kendi gerçeklikleri ile okuyabilmeyi öğrenmemiz gerekir. Bu gerçekliğe katılmak ya da katılmamak bizim öncelikli işimiz değildir.
Dramatik Önermeyi bulurken öncelikle elimizde bir ana karakter, bu karakterin bir amaç/hayaller listesi ve buradan hareketle anlatmak istediğimiz kabaca bir hikayemiz olmalı. Karakterin amacı/engelleri/engelleri aşmak için yaptığı eylemleri hakkında düşündük ve zihnimizde bir Dramatik Önerme belirdi. Diyelim bu Dramatik Önerme, “Umut Korkuyu Yener” olsun. Bu ifadeyi meydana getiren karakterin amacının “Umut” önündeki engelin, “Korku” ve bu engeli aşmak için eyleminin “Yenmek” olduğunu en kabaca bilmiş olalım. Elbette amaç/engel/eylem üçlüsü bu kadar basit bulunamayabilir. Anlamak için şimdilik bu örnekle yetinelim.
Bu ifadeyi daha iyi kavramak ve diyalogları yazarken, işin ruhuna vakıf olmak için bir alıştırma yapmamız gerekecek. O da şu; sırayla “Umut” kelimesi için 9 soru soralım, “Korku” kelimesi için 9 soru ve “Yener” kelimesi için 9 soru soralım. Bu soruları farklı Dramatik Önermeler için yeniden üretmemiz gerekecek. Bu sorulara vereceğimiz cevaplar ayaklarımızın yere sağlam basmasını sağlayacaktır. Örneğin sorular şöyle olabilir; Umut nedir? Kim umutludur? Ben umutlu muyum? Tanıdığınız umutlu kimse var mı? Neden umut? Kim umudunu kaybeder? Umutsuz insan neye benzer? Umut nerededir? Arkadaşlar umut verir mi? Yenmek nedir? Yenmek öğrenilir mi? Yenmek nasıl bir şey? Yenenler kimlerdir? Yenen birisini tanıyor musun? En son nasıl yendin? En son nasıl yenildin? Yenen ne yapmaz? Yenen ne yapar? Korku nedir? Kim korkar? Korkuların nedir? Korkarsak ne olur? Korku ne işe yarar? Korkmamak için ne yapmalı? Korkusuz kimdir? Korku ne kadar sürer? Kim korkutmak ister?
Bu sorulara vereceğimiz cevapları, senaryo hazırlık defterimize yazalım. Bu cevaplar bizim aslında anlatı dilini kurarken paslanmış ifade ve anlamları harekete geçirmemizi, bunlar üzerine düşünmemizi, yeni pencereler açmamızı ve diyaloglarımızın yerindeliğini sağlayacaktır.
Bir tiyatro oyun metni, ya da senaryo o sette çalışan herkesin anlayacağı bir dil ve üslupta olmalı. Elzem olmayan detayların vurgulanması yapımı zora sokacaktır. Tam tersi önemli detayların belirtilmemesi de keyfi uygulama sebebi ile işin kalitesine ve ruhuna zarar verebilecektir. Bundan sebep, senaryoda belki bir cümle geçen bir ifadeyi hazırlık aşamasında çalışmak, notlar tutmak gerekebilir. Örneğin, bir mekanın, bir eşyanın ya da bir ruh halinin tasvirinin önceden yapılması, çalışma notlarında olması faydalı olacaktır. Siz de her biri 2 dakika içinde yazılmak kaydıyla şu tasvirleri yazmayı deneyin; Sevmediğiniz öfke duyduğunuz birini anlatın. Çalışma masanızı tarif edin. Şaşırdığınız bir an ruh haliniz nasıldı?
Karakter nedir? Kimdir? Ne düşünür? Bir bireyin onu başkalarından ayıran ana özellikleri karakteri ortaya çıkartır. Karakterimiz, kendine özgü olmalıdır. Bir karakter yazacağınız zaman şunu sorun, “Bu karakteri merak ediyor muyum?” Eğer siz merak etmiyorsanız, izleyici de etmeyecektir. Öyleyse yazmayın o karakteri. Merak etmediğimiz, emin olmadığımız karakter sıkıcıdır. Yazdığınız “tip” olmasın, küçük bir rolü de olsa onu karakter olarak tasarlayın. Tipler metninizin gücünü zayıflatır. Kararlar alan, böylece yeni bir durum yaratan, tekrar kararlar alan kişi bir karakterdir.
Her şey değişir. Karakter de değişir. Karakter yeni bir olay karşısında yeni bir karar verir. Karakter senaryoda rutinin dışına çıkabilen kimsedir. Önemli bir husus da karakterin ismidir. İsim karakterin kaderi gibidir. Karakterinize isim koyarken bunu ciddiye alarak yapın.
Merak/Değişim/Karar, bu üç nokta karakter tasarımında temel noktalardır. Karakterin aldığı kararlar tabi ki rastgele alınmış kararlar değildir. Her bir karar bizim Dramatik Önermemizi güçlendirmek üzere alınmalıdır. Her bir karar olmasa bile, bu kararların toplam etkisi mutlaka Dramatik Önermeyi güçlendirmelidir.
Karakteri bir kez de şöyle tanımlayabiliriz belki: Karakter, kendine ait seçimleri olan, aldığı karar ve seçimlerle kim olduğunu ortaya koyar. Güzel cümleler, jestler, mimikler değil yaptığı eylemler karakterimizi ortaya çıkartır. Karakteri bir cenderenin ortasına koyarsınız ve aldığı kararlara bakarsınız. Merak ettiğiniz, soru sormak istediğiniz herkes bir karakterdir. Karakterin her şeyini, dününü, bugününü, yarınını bilmek zorundayız. Daha önce karakterin geçmişini tanımlamak için “Hatırlıyorum”, bugününü tanımlamak için “Fark ettim” ile başlayan ya da biten cümleler yazmıştık. Şimdi bir alıştırma olarak, karakterimizin geçmişini tanımlamak için 5 dakika süre ile kısa cümleler kurup şu soruya cevap verelim. Sanki karakter adına konuşur gibi. “Gelecekte ne yapmak istiyorsun?” Hatırlıyorum/Fark Ettim/Gelecekte Ne yapacağım? Bu ifadelerin geçtiği cümleler sayesinde karakterimizin geçmiş, bugün ve gelecekteki hikayelerine, varlığına dair somut olarak elimizde bilgiler olacak ve karakterimizi daha güçlü bir şekilde tasarlayabileceğiz.