Kitaplığımda, sonra okurum, kesin ileride bir gün okurum, şu ayı atlatayım ilk onu okuyacağım dediğim kitaplarımdan biri “Doğu Batı Arasında İslam.” Pek çoğunuza tanıdık gelmiştir bu kitap. Hatta, nasıl okumazsın şimdiye kadar diye içinizden serzenişte bulunmak da hakkınız elbette. Bugünlerde herkesin ağzından duymaya alışık olduğunuz şekilde “yoğundum, yoğunum” demek yerine, başımı önüme eğmeyi tercih ediyorum.
Benim elimdeki kitap Yarın Yayınları’nın 2012 edisyonu. Temmuz 2013’te almışım. Salih Şaban çevirmiş. Dördüncü baskı imiş. Güncel yayını Klasik Yayınları’ndan yapılıyor. 2 bölüm ve 11 alt başlıktan oluşuyor kitabımız. Müellif Aliya İzzetbegoviç ilk bölümü Batı düşüncesinin temellerine ayırmış. Darwin ve Michelangelo’dan uzun uzun bahsediyor. Hümanizm’i nasıl yanlış anladığımızı gayet güzel özetliyor Bosna’nın Bilge Kralı. Kültür ve uygarlık, kitle kültürü, ilerleme miti, sanat, üslup, ahlak, tarih şuuru, dram ve ütopya konularına değiniyor. İkinci bölümde ise İslam düşüncesi üzerine kafa yoruluyor. İzzetbegoviç’in kendine has tatlı bir üslubu var. Naif sesli bir öğretmen edasıyla anlatıyor meseleleri. Sözü yormadan, zihni bulandırmadan.