
Geçtiğimiz günlerde Okur Dergi’den Yunus Emre Altun ile birlikte İnsan Yayınları’nı ziyaret ettik. Yayınevinin editörlerinden biri “Artık yılın 256 günü fuar var” dedi. Cümle öylece hızla geldi geçti ama ben de tuhaf bir etki bıraktı. Son günlerde üzerinde düşündüğüm bir konuyu pekiştirmesine bağladım bu etkiyi.
Ülkemizde kitap fuarı denilince uzun yıllardır akıllara sadece İstanbul’daki TÜYAP Kitap Fuarı geliyor. Bunun haklı sebepleri var. Gerçekten en kapsamlı, en geniş katılımlı ve yayıncılar için en kârlı fuar hâlâ TÜYAP. Fakat sadece TÜYAP mı var? Elbette hayır. CNR Yeşilköy var, Beyazıt var ve benim butik fuarcılık dediğim Sultantepe, Üsküdar, Beyoğlu, Demirören AVM v.s. gibi pek çok irili ufaklı fuar var. Anadolu’nun büyük şehirlerinde art arda kitap fuarları organize ediliyor. Bunlar butik fuarcılık sınıfına girebilir. Siirt Kitap Fuarı ve Konya Kitap Fuarı geçtiğimiz ay yapıldı. Beklentileri aşan bir ilgiyle karşılaştılar. Denizli Kitap Fuarı’nı 264 bin kişi ziyaret etti. 9-16 Nisan arasında yapılan Şanlıurfa Kitap Fuarı’na da ilgi yüksekti. Bunların her biri çok sevindirici gelişmeler. Yayınevleri için önemli bir pazar ve onların daha çok kazanması bizim daha nitelikli kitaplara ulaşmamızın kapısını aralayacaktır. Okurlar için de hem tüm yayınevlerini bir arada görmek, yazarlarla buluşmak, hem de indirimli kitap almak için önemli bir fırsat.