
Okul, sınavlar derken artık eski neşemin kalmadığını, yorulduğumu hissettim. Hayatımdaki canlılığı, hareketliliği devam ettirebilmem için neleri yapmalı, nelerden kaçınmalıyım? Mesela siz öğrenciyken neler yapardınız?
Klinik Psikolog Mehmet Dinç yanıtlıyor...
İnsan zaman zaman yorulabilir bunda hiçbir anormallik yok. Anormal olan dinlenmeyi bilmemesi ya da yanlış anlamasıdır. Bazı insanlar dinlenme denince sadece yatıp uyumayı anlarlar. Yatıp uyumak bedenin ve zihnin dinlenmesinin sadece bir formudur. Bedeni dinlendirmenin, zihni dinlendirmenin ve ruhu dinlendirmenin farklı farklı yolları vardır. Bu yollar kişinin yapısına ve kapasitesine göre değişir. İnsan kendini keşfetme sürecinde mutlaka dinlenme ile alakalı durumunu da öğrenmeli; hangi insan, hangi mekan, hangi iş dinlendiriyor fark etmelidir. Sonrasında da dört meseleyi aklında tutmasında fayda vardır. Bunlardan birincisi yorulmaktan korkmamak ve kaçmamaktır. Bu dünyaya biz bir işe yaramaya, varlığımıza bir anlam katmaya geldik. Bunun için tabi ki mücadele edecek, gayret edecek ve yorulacağız. Yorulmak değil yorulmamak sorundur. İkinci olarak kapasitemizi zorlayacağız. Çabuk yorulup hızlı dinlenmeye geçme olmaz. Az yorulup çok dinlenme olmaz. Ne kadar bu konuda kapasitemizi zorlarsak süreç içerisinde o kadar geliştiğimizi görebiliriz. Üçüncü olarak heyecanımızı kaybetmeyeceğiz. Heyecanlarımız, ümitlerimiz ve sevinçlerimiz yorgunluklarımızı unutturur bize. Bunun için de heyecanımıza, ümit ve sevinçlerimize sebepler ve aynalar bulacağız. Sebeplerimiz hedeflerimiz, ideallerimiz, hayallerimiz olacak. Aynalarımız etrafımızda mutlaka olması gereken heyecan dolu insanlar olacak. Nasıl ışık aynalardan yansıyarak çoğalırsa, bizim de ışığımız aynalarımız olan insanlarla çoğalacak.