13.11.2017 00:09

Genel

1869

Kitaplığımda okumayı ne yazık ki tamamlayamadığım kitaplardan biri Martin Lings’in (Ebubekir Siraceddin) “Hz. Muhammed’in Hayatı” isimli müthiş siyer çalışması. Uluslararası siret ödülü alan bu kallavi çalışmayı yine kutlu doğum haftalarının rüzgarının estiği bir Nisan gününde almıştım. Kitabın girişine attığım tarih doğruysa 2006’da almışım. Tam 11 yıl geçmiş. Benim elimdeki kitap 41. baskısı imiş. Yazıyı yazarken baktım, piyasadaki son hali 207. baskıyı yapmış. Bu çok çok iyi bir sayı. İlk aldığım günlerde heyecanla okumaya başlayıp baya bir ilerlemiştim. Sonra araya başka kitaplar ve işler girdi, yarıda kaldı. Bir ara heyecanla tekrar baştan başladığımı anımsıyorum. Ne yazık ki yine bitiremedim. Ama kitabın büyüsüne kapıldığımı itiraf etmeliyim.

Martin Lings, sonradan iman nasip olmuş mühtedi bir abimiz. Edebi yönü çok kuvvetli. 1909 İngiltere doğumlu. Önce Protestan olmuş, ardından ateist, en sonunda da İslam ile şeref bulmuş. Efendimiz’in (s.a.v.) hayatını öğrenmeye adamış kendini. Yıllar süren hummalı çalışmalar yapmış ve bu kıymetli eser ortaya çıkmış. Kitabı, yayıncılıkta gerçekten ciddi ve güzel işler yapan İnsan Yayınları basmış. Mütercimi Nazife Şişman (şimdilerde Nihayet Dergisi’ni çıkartan ekipte). Kitabın en güzel tarafı, etrafını camii ağyarını mani bir şekilde meseleye yaklaşması. Klasik kaynaklara dayanarak, soru işareti bırakmayarak, temiz güzel bir dille anlatması. Akademik yönünün daha ağır bastığını da eklemeliyim. Duygusal değil olanı olduğu gibi aktaran bir tarzı var. Efendimiz’i (s.a.v.) Türkçe’de en iyi anlatan eserlerden biri.

İçinde bulunduğumuz ayın miladi olarak Efendimiz’in (s.a.v.) doğumuna denk gelmesi vesile edilerek, sabırla okunması gereken bir kitap. “Ümmetin Canısı Muhammed” gibi saçma sapan, kaynaksız asılsız; Hz. Peygamber’i olduğu gibi değil oldurarak anlatmaya çalışan kitapların arasında hemen kutup yıldızı gibi parlıyor, kalitesiyle öne çıkıyor. Ben de şimdi bu yazıyı bitirdikten sonra tekrar başlıyorum kitaba, haydi hayırlısı.