
Feyzanur Öztürk
Başka çaresi olmadığı için tam 3 ay boyunca 5 vakit namazını banyoda kıldı.
Aygerim’in evinde tatlı bir telaş var. Bugün namaz kılmaya başlamalarının 5. yıldönümü. Bu ulvî yıldönümü şerefine oruçlular. Annesi, babası ve kardeşi tam 5 yıl önce bugün namaz kılmaya başladılar. 5 yıl öncesinde ise Aygerim’in besmele çekmesine bile karşıydılar. Şimdi hepsi sofrada, elleri semada Allah’a hamd halindeler. Daha 5 yıl olmasına rağmen yıllardır secdeye değmiş yüzler kadar nurlu gözlerle belli etmemeye özen göstererek birbirlerinin yüzlerindeki heyecanı, mutluluğu okumaya çalışıyor. Ve ezan okunuyor. Besmeleler çekildikten sonra sular dudağa götürülüyor, Aygerim ise kendini bir anda 5 yıl öncesinde buluyor.
Sevgilisinin ona attığı mesajları okuyordu içten içe
Yatılı okulda okuyordu. Hayatından çok da memnun olmayan biriydi Aygerim. Haftanın 5 günü okulda; ders, yemek, uyumak. Hafta sonu da gezmeler, tozmalar. Arkadaşları bu durumdan hiç rahatsız değillerdi belki ama O tatmin olamıyordu bir türlü. Sürekli arkadaş çevresini değiştiriyordu. Bir gün birkaç arkadaşı dikkatini çekti, günün belirli saatleri ortadan kayboluyorlardı. Bu arkadaşlarını takibe aldı, hal ve hareketlerinde değişiklikler seziyordu. Her nereye gidiyorlarsa kötü bir yer olmamalıydı, çünkü diğer arkadaşlarının sevgilileriyle görüşmesinin ardından yaşadıkları mutluluğun çok daha fazlasıydı onların yaşadığı. Nereden bilebilirdi ki günün 5 vakti asıl “Sevgiliyle” buluştuklarını. Aylar birbirini kovaladıkça Aygerim’in merakı da iç dünyasını alt üst eder hale geliyordu. Bir gün dayanamayıp sordu, sorması da her şeyi değiştirdi. Her ne kadar “Müslüman’ım” dese de, dinini bilmeyen, yaşamayan biriydi. Arkadaşlarının anlattıklarından sonra ise dinini diğerlerinden daha iyi yaşayacaktı. O günden sonra Aygerim’in dünyası değişti. Dünyaya baktığı kırık, tozlu pencere güllerle donanmış, misk kokulu bir bahçeye dönüştü. Artık o da “Sevgilisiyle” 5 vakit hatta elinden geliyorsa daha fazla görüşüyordu. Arkadaşları sevgilisinden aldığı güzel(!) mesajları birbirlerine anlatırken, o içten içe kendi Sevgilisinin mesajlarını okuyordu.
“Namazımı nerede kıl(ma)sam?” diye düşünenlere…
Buraya kadar her şey çok güzeldi. Yatılı kaldığı için istediği gibi namazını da kılıyordu, orucunu da tutuyordu. Eğitim yılının sonuna geldiğindeyse Aygerim’in içini bir korku kapladı. Bunu ailesine nasıl açıklayacaktı? Babası onu döverken, annesi evlatlıktan reddedecekti belki de. Aklına bir çözüm yolu geliyordu ama dinen ne kadar uygun olup olmadığını bilmiyordu. Ama başka çaresi de olmadığı için aklına geleni vakit kaybetmeden yaptı; banyoda namaz kıldı. Evet, tam 3 ay boyunca 5 vakit namazını banyoda kıldı.
Biz ise “sokak başı cami” nimetini geçiyorum, dinini yaşayan bir ailenin çocuğu olduğumuz halde ibadetlerimizi aksatıyoruz. Annemizin durmadan “namaz vakti geçiyor” demesine ne kadar sinirleniyoruz değil mi? Sabah namazına kaldıran, yatsı namazını “cemaatle kılalım” diyen babamıza ne kadar da kızıyoruz. Biz bu nimetlere şükretmezken onlar kıldığı namazları ailesinden nasıl gizleyeceğini bilemiyor.
Aygerim, gösterdiği sabır ve teslimi- yet sonucu 3 ay sonra mükâfatlandırıldı “Sevgilisi” tarafından. Okulun başlamasına 4 gün kala annesi seccadesini ve başörtüsünü görür tevafuken. Kısa bir şok ve baygınlık geçirir. Aygerim nasıl böyle bir şey yapardı? O, onun okuyup, adam olacak, kariyer sahibi olacak kızıydı. Bütün hayalleri suya düşmüştü. Şimdi kızı yobazın teki mi olmuştu? Evet, ona göre öyleydi.
Baba imam olursa bu namaz kaçmaz!
Aradan birkaç ay geçer. Bu sırada annesi yaptığı hatayı anlar ve kızına bir sürpriz yapmak ister. Yaradanını, emirlerini, dinini, peygamberini, kitabını araştırır. Onlar da başlar namaz kılmaya. Ramazan ayıydı. Bir gün Aygerim okuldan döndüğünde iftar vakti mutfakta tek başına oruç açacağı sırada kardeşi mutfağa gelir “Abla orucumuzu açtıktan sonra namaza duracağız. Babam imam olacak, bu fırsatı kaçırmak istemezsin değil mi?” der.
İşte şimdi de namaza başlamalarının 5. yıldönümünü kutluyorlardı. Oruçlarını açtılar, 5 sene öncesindeki gibi cemaatle namaza durdular.