05.06.2017 15:38

Genç Haber Merkezi

2393

Zehra Nur Bilgin

Özgürlük, bazılarının istediği şey Üstad`ın tabiriyle eşek hürriyetidir. Sokakta yemek, sokakta hacet görmek ve sokakta eşinmek... Bazı insanlar sanırım bunun hürriyetini istiyorlar. Böyle olunca da güzel ahlaktan uzaklaşır insan. Hür olmak demek ahlaksız olmak demek değildir. Peki yine Üstad`ın dediği gibi "Eşek hürriyeti ile insan hürriyeti arasında ki sınırı çizecek ölçüler nerede?" Bu farkın ayırdında olan insanlara da tek kelimelik yaftalar hazırdır; mürteci, muhafazakar vs. Oysa özgürlük kimsenin boyunduruğu altında yaşamamak, irademizi istediğimiz gibi kullanabilmek değil midir? Aynı zaman özgürlük, insanların kıymetini yeteri kadar anlayamadığı bir nimettir de. Sanırım bunun asıl nedeni özgürlüğümüzü yitirmemiş olmamızdan geliyor. Çünkü bir şeyin kıymetini ancak o şeyi bir süreliğine kaybetmiş olanlar bilebilir. Nitekim ben özgürlüğü ya da özgürlük istemeyi sadece birçoğunun dilinde kalıplaşmış olan sözcükten fazlası olarak görmüyorum. Özgürlük isteyen fakat tam olarak ne istediğini ya da ne beklediğini sorduğumuzda cevap vermeyecek insanlarla dolu bu ülke.

"Hürriyet aşığı olmak!" Aslında hepimiz hürriyet aşığı değil miyiz? Kim başkaları tarafından yönetilmeyi ister? Hele ki bu zorlama ve baskı içeren bir esaret hali ise asla kabul edilemez. Fakat biz dilediğimiz gibi yaşadığımız, dinimize, görüşümüze, tercihlerimize asla karışılmayan tam anlamıyla bize ait olan bu ülkenin kıymetini ne yazık ki bilemiyoruz. Özgürlüğün aslında ne olduğunu anlamak istiyorsak büyük zahmetlere girmeye gerek yok, etrafımıza bakmamız yeterli olacaktır. Başka devletlerin köleleri olmuş devletler, insanların bir eşya niteliğinde satıldığı ülkerler, savaşlarla boğuşan, ölümle heran burun buruna olan bu nedenle evlerini, vatanlarını terketmek zorunda kalan insanlar var. Tek bir seçenek sunulmadan evinden, yurdundan, evlatlarından, canından, ”vatanından”, ”bayrağından” olan ve başka ülkelere sığınan, ezilen, hor görülen insanlar var. Bunca örneğe rağmen hala yaşadığımız hayatın esaret olduğunu düşünen, hürriyet diye sokaklara dökülen insanlar varsa, sanırım asıl amacın hürriyet olmadığı apaçık ortada. Fakat gerçekten hürriyet istiyorsak, bunu kaybetmeden önce üzerimizdeki ölü toprağını silkeleyip büyük resmi görmeliyiz. Batının bize dayattığı fikir ve ideallerin peşinden gözü kapalı gitmeyi bırakıp kendi değerlerimizi korumalı ve sahip çıkmalıyız.