04.06.2017 17:45

Genel

2434

Nedim Kaya

İki yıldır uğraştığımız proje nihayet gerçek oldu ve “İslam Ülkeleri Genç Girişimciler Ağı (ICYEN)” İslam Konferansı Gençlik Forumuna bağlı bir proje olarak kuruldu.

Öncelikle bu ay fıkralar diyarına yaptığımız seyahatten bahsedeyim. 17-18 Ekim tarihlerinde Trabzon’daydık. Bir fuara katılmak için orada olsak da Trabzon Genç ekibini tanımak istedik. İyiki de öyle yapmışız. Trabzon Genç ekibinden bahsedersek; bir kere hepsi Genç. İlginç değil mi? Sonra hepsi okumuş yazmış çocuklar, hatta hala okuyup yazıyorlar. Diğer değerli kardeşlerin yanında Halil İbrahim ve Barış kardeşleri tanımak hayatta artı hanesine yazabileceğimiz kazanımlardı. İstanbul’dan daha çok ziyaretçi bekliyorlar, bundan feyz alıyorlarmış. Biz yine geliriz Halil İbrahimciğim feyz almaya inşallah. Hep böyle kalın, olur mu? Bu arada o kadar çok selam gönderdiler ki uçakta bagaj hakkının 20 kilo olduğunu hatırlatmak zorunda kaldık.

Bu kadar Trabzon anlatmışken yaşanmış bir fıkra anlatmamak olmaz değil mi? Barış kardeşimiz transit yolun yakasında endişeyle karşı tarafı kollayan yaşlı amcayı görünce yanına yaklaşır ve “amca isterseniz karşıya geçmeniz için yardımcı olabilirim” der. Cevap: “Valla bilmeyrumki evladım geçsem mi yoksa geçmesem mi?” Barış ısrar eder: “ Amcacığım görüyorum ki gözünüz karşıda endişeyle bekleşip duruyorsunuz, isterseniz sizi geçirebilirim.” “ Ha uşağım düşüneyrum geçsem ne yapacaaam, geçmesem ne yapacam, onu çözemedum” diye endişesinin kaynağını bildirir yaşlı amca.

Gelelim diğer gelişmeye. İki yıldır uğraştığımız proje nihayet gerçek oldu ve “İslam Ülkeleri Genç Girişimciler Ağı (ICYEN)” İslam Konferansı Gençlik Forumuna bağlı bir proje olarak kuruldu. 20-24 Ekim 2008 tarihleri arasında The Marmara Otelinde İKÖ Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi toplantıları çerçevesine yapılan kuruluş çalışmaları 15 ülkeden katılımcı şirketler ve Türkiye’nin kalburüstü şirketlerinin genç temsilcilerinin katılımı ile gerçekleştirilirken Genç Müsiad ve Tuscon gibi kuruluşların hazırlık komisyonunda yer alması kuruluşun geniş kitlelere yayılabileceğinin habercisi oldu.

İslam Ülkeleri Genç Girişimciler Ağı’ndan biraz bahsedersek, İslam Konferansı Örgütü Gençlik Forumu-Diyalog ve İşbirliği Kurumu’nun bir alt organı olup İKÖ üyesi ülkelerde genç girişimcilere rehberlik ve destek verecek her türlü faaliyetin içinde bulunmayı hedeflerken amaçları şöyle özetlenebilir:

- Genç girişimcileri benzer amaçlarla çalışan diğer ülke ve kuruluşlardaki girişimcilerle Milli ve uluslarası seviyede bir araya getirmek ve bu birlikteliği üye genç girişimcilerin lehine kulllanmak.

- İslam ülkelerindeki gençlerin global ekonomiye katılımını sağlayacak şekilde ticari kaynak, bilgi ve fırsatlarla tanışmasını temin etmek.

- Kamu ve özel sektörde gençlerin ticari liderlik pozisyonlarına gelmesine katkıda bulunmak.

- Üyeler arasında global iletişimi temin etmek.

- Teknolojik ve teknoloji bazlı girişimleri desteklemek ve diğer ülkelerdeki girişimcilerle bilgi ve teknoloji paylaşımına katkıda bulunmak.

- Genç girişimcilere etkili rehberlik ve bilgi hizmeti vermek.

Yukarıda belirtilen misyonu ile İslam Ülkeleri Genç Girişimciler Derneği’nin işe nereden başlayacağını merak eden gençler için bir adres olması hedeflenmektedir.

Pratikte (Mevla izin verirse) bu kurumun haznesinde gençler tarafından hazırlanan ve yatırımcısını bekleyen yüzlerce proje ve bu projelerde veya herhangi bir İslam ülkesindeki bir şirkette çalışmak isteyen binlerce gencin tercüme-i hal’i olacak. Genç elemana ihtiyacı olan da, iyi bir proje arayan da bu merkeze müracaat edecek. Ayrıca kendi işini kurmak için ikna edici projelerle yola çıkan gençlere gerekli kaynak oluşturmak için “Genç girişimci küvezi” adlı bir proje hayata geçirilecek. Genç girişimcilerimiz yeni doğmuş bebek gibi küveze alınacak, kendi başına ayakta durmayı garantileyinceye kadar madden ve proje bazında desteklenecek ve sonra da onlar yeni genç küvezleri himaye edecekler. Bunun dışında genç iş adamları için seminerler, fuarlar düzenlenecek ve büyük şirketlerde staj yapmaları temin edilecek. Yani Endonezya’ya iş yapmaya gidip de “yahu orada eli ayağı düzgün bir eleman nasıl bulurum?” demek yok artık. Derneğe gençler ve öğrenciler “ferdi üye” olabilecekken şirketler “kurumsal üye” olacaklar ve bu üyeliğe uygun avantajlar elde edecekler.

Bu inisiyatifin başında olmakla ne kadar heyecanlı olduğumu gizleyemezken ancak dualarınız ve katkılarınızla yukarıdaki hedeflere varacabileceğimizin bilincindeyim. Toplumumuzda manevi konularda rehber olmaya aday birçok gencimiz olduğu gibi siyasi, ekonomik ve sosyal alanda yetenekli ve öncü olmaya aday gençlere de sahibiz. Ancak bu potansiyeli kullanarak gelecek kuşaklara yardımcı olabiliriz. Rabbim bu yolda ne bizi ne de gençlerimizi mahcup etmesin.