
Her sayı bir kapakla çıkıyoruz. Her kapakta bir görsel ve meramımızı ifade eden bir cümle oluyor. Biz ne dersek diyelim, aslında her kapak, muhatabında farklı şeyler çağrıştırır. Sonuçta bizim bir kastımız vardır ama esas manayı okuyucu kendisi bulur. Herkes de farklı yerlerde durduğu için okuyucu sayısı kadar mana çıkabilir. Bu yüzden her kapak biraz, dualayıp gönderdiğimiz ve fakat nereye, nasıl ve ne tesirle ulaştığını bilemediğimiz posta güvercinlerine benzer.
Şikayet etmiyoruz, bu zaten yayıncılığın güzelliğidir. Ama meramımızın istediğimiz şekilde anlaşılması bizim için önemlidir. İşte Editörden bölümü de tam bunun için yazılır: Kastımızı izah etmeye, "bakın biz buradan bakıyoruz" mesajını verebilmeye yarar.
"Ben Sana Okullu Olamazsın Demedim" kapağımız da kim bilir, kimlerde nasıl bir tesir meydana getirecek, bilemiyoruz. Ama bizim meramımız şu: Okullu olmak; okumak ve okur olmak, kitap ve kâinat kitabı ile sahici bir ilişki kurmayı öğrenmeye talip olmaktır. Sadece bir kuruma kaydolmak esas maksadı gölgelememelidir. Maalesef günümüzde bir yere mensup olmak ya da bir okulun diplomasını almak, okumak için yeterli görülebiliyor. Böyle olduğu için de "marka okullar"a kaydolmayı başarmak sanki her şeyi hallediyor. Buralara girmek için körpe nesiller yarış atları gibi birbirlerini eziyorlar. O zaman da okullu olmak okumanın önüne geçiyor. Bu da zamanla okumaktan kasıt ne ise onu engelleyen bir muhteva kazanıyor.
Bugün okutmamak, okur yapmamak için çalışan okullara sahibiz. Buralardan öğrenci olamamış yığınlar kitabı, okumayı sevemeden, okumaktan maksadın ne olduğunu öğrenemeden çıkıp gidiyorlar. Okul, okutmuyorsa niye vardır ki? Okul, okumayı sevdirmiyorsa neden bizlerin zamanını çalar ki? Bu ve diğer sorular ışığında hazırlanmış dosyamızı ilgi ile okuyacağınızı ümit ediyoruz.
***
Altıncı senemizin ilk sayısını çıkarttık. Bu, yeni bir abone dönemi demek… Yeni dönemde dergimize abone olan ya da aboneliğini yenileyen herkese “Muhteşem İkili” ismiyle duyurduğumuz iki kitap hediye ediyoruz. İkisi de başucu olacak ve bizlere can katacak cinsten. İnanıyoruz ki 365 Kur’an Kelimesi vesilesiyle hayatımıza hayat katan, tefekkür dünyamıza ufuk açan kelimelerle bağlarımız güçlenecek. 40 Soru 40 Cevap ile de kafa ve kalp karışıklıklarımız azalacak, gönüllerimiz manevi bir ziyafet yaşayacak. Şimdiden hayırlı olsun…
***
Her yeni dönemde olduğu gibi, bu yeni dönemde de bir dizi değişiklikle karşınızdayız. Sizlerden gelen teklifler doğrultusunda hem derginin muhtevasında hem de mizanpajında GENÇ işi yenilikler yapmaya çalıştık. Umarız bu hâlimiz daha çok hoşunuza gider.
***
Otuz üç sayıdır dergimize renk ve tebessüm katan Tarih Gastesi ekimiz, bu sayıda sizlere veda etmiş oluyor. Onun yerine Tihaber isminde Tarih Gastesi’ni aratmayacak ve belki de daha çok seveceğiniz bir ekle karşınızdayız. Biz yeniliklere açığız, biliyoruz ki sizler de öylesiniz. Bakalım Tihaber’i nasıl değerlendireceksiniz?
***
Son olarak, 8 Ekim’de yepyeni ve GENÇ’e yakışan bir web sitesi ile yayında olacağımızı hatırlatmak isteriz. Sanal dünyayı GENÇ’leştirmek adına önemli bir adım bu. Çünkü sanal dünyanın daha heyecanlı ve güçlü bir GENÇ’e ihtiyacı var. Şimdiden hayırlı olsun…
Bir sonraki sayıda buluşmak ümidi ile Allah’a emanet olunuz.