Abaküs, Türkiye’de ömrünü 90’lı yıllarda tamamlamış hesaplama aleti. O yıllarda ilkokula gidenler hatırlayacaktır, abaküsle hesaplardık hesaplayacağımızı. Şimdi onun yerini, zaten kendisine de ilham olan bilgisayarlar ve cep telefonlarındaki uygulamalar aldı.
Abaküsten bahseden kitaplara göre abaküs, İbranice abak’tan (toz) Grekçeye abakos ve ondan da Latinceye abacus şeklinde geçmiş. Grekçe uzmanları ise abaküsün Sami dillerinden (İbranice, Arapça gibi) gelmesinin doğru olabileceğini ama İbranice abak ile bir ilişkisinin bulunmadığını iddia ediyorlarmış. Abaküsün Sami dil olan Akkadca’daki “sürmek, itelemek, yürütmek” anlamını taşıyan abaku(m) kelimesi ile de bağlantısı kurulmuş. Böyle düşününce abaküs “sürmek, sürgü, sürgülü” gibi bir anlama geliyor ve daha tutarlı bir açıklama elde ediliyor. Nitekim Türkçe’de de abaküse “sürgülü hesap cetveli” denildiği olmuş. Türkler tarihte abaküse abaküs dememiş. Moğollar gibi kulba (Moğolca kolba “toplamak”) demişler. Osmanlıca’da da kullanılan Arapça adı ise mi’dâd (sayıcı alet) veya mihsâbmış (hesaplayıcı alet). Diyanet İslam Ansiklopedisi, abaküs için önerilen öz Türkçe karşılık “çörkü»nün tarihî kaynaklarda geçmediğini not düşüyor. Söz konusu kelime Osmanlıca yazılışında yalnız bir nokta farkı bulunan çözgü (dokumanın boyuna ipi) isminden bozularak yapılmış “çözücü alet” anlamında yanlışlık mahsülü bir kelime olmalıymış.
Anadolu’ya Batı’dan yeniden gelen abaküsü M.Ö. birinci bin yılın başlarında Çinlilerin icat ettiği düşünülüyor. Çinlilerin suan-pan (hesap tablası) adını verdikleri bu alet, önceleri Doğu Asya’da yaygınlaşmış ve daha sonra Ortaçağ’da Moğol istilasıyla Rusya, Anadolu ve Arap ülkeleri dahil bütün Asya’da da tanınmış.
Bugün abaküsü hiç görmeyen gençler için abaküs nasıl bir şeydi ondan da bahsedelim. Abaküs, okula yeni başlayan çocukların toplama ve çıkarma işlemlerini öğrenebilmesi için bir çerçeve içine alınmış değişik sayıdaki madeni teller üzerinde kayabilen onar boncuktan ibaret bir alettir. Aletin kapasitesine göre her tel sırasıyla birler, onlar, yüzler, binler basamaklarını gösteriyor.