Meşhur Osmanlı âlimlerinden İbni Kemal Paşazade önceleri ilminin gururuyla fazla kibirli bir âlim imiş. Bir gün bir gariban tarafından Hocaefendiye haddi şöylece bildirilmiş. Huzuruna çıkan kılık kıyafeti yerinde olmayan bir adam İbni Kemal’e sormuş: -
Efendim siz çok büyük bir âlimsiniz. Benim merak ettiğim bir husus var. Acaba insanların bilgisi ne kadardır, Allah’ın bilgisi ne kadardır?
İbni Kemal Paşazade sorunun manasızlığına kızmış:
- Be câhil adam! Allah’ın bilgisiyle kullarının bilgisi hiç karşılaştırılır mı? Ama madem sordun, sana şöyle anlatayım, demiş ve elindeki büyükçe bir kağıda kalemle küçücük bir nokta koymuş. Sonra da karşısında cevap bekleyen adama gösterip demiş ki:
- Şu gördüğün kağıdın tamamını Allah’ın ilmi diye düşün… Şu küçücük siyah nokta ise, gelmiş, geçmiş bütün insanların bilgisinin toplamı olur…
Adam hayret etmiş:
- Vay canınaaa! demiş ve ikinci sorusunu sormuş:
- Peki efendim, gelmiş geçmiş bütün insanların ilmi bu küçücük nokta kadarsa, zât-ı âlilerinizin, mağruru olduğunuz engin ilminiz ne kadar olur? Bunu da gösterebilir misiniz?