
Geçmişten, Arap medyasından bir manşet, tam olarak da 34 yıl önce: “Saddam İran’ın bölünmesi çağrısında bulundu.”
Tabii o günlerden bugünlere köprünün altından çok sular aktı Ortadoğu’da. İran bölünmedi, tam aksine üç Arap ülkesi bölünmenin eşiğinde, dört Arap başkenti de İran’dan yönetiliyor artık. Diğer pek çok Arap başkenti de aynı akıbetle yüz yüze olduklarında endişesi içindeler.
Bugün bu noktaya gelinmesinin en önemli müsebbibi Arap yönetimlerinin bizatihi kendileri. Dün, Saddam’ın devrilmesi sürecinde ABD ile işbirliği yaparak Irak’ın işgal edilmesinin önünü açtılar. Sonunda Irak’ı altın tepsi de İran’a teslim ettiler. Söz konusu diktatörlüklerin, monarşilerin, darbe yönetimlerinin devamı yönetimler bugün de İran’ın karşısında durabilecek tüm “İslamcıları” bir kefeye koyup, “ılımlısı”, “radikali” hepsini “terörist” ilan ederek kendi ayaklarına sıkıyorlar farkında değiller.