16 Nisan’daki referandum sürecini Batı dünyası da en az Türk halkı kadar heyecanla takip etti. Takip etti ne kelime, anayasa değişikliği halk oylaması sanki sadece Türkiye Cumhuriyeti anayasasını değil de onların da anayasasını derinden etkileyecek gibi bir düşünce içindeydiler. Siyasilerinden medyasına tüm aktörleriyle referandumdan hayır çıkması için canhıraş çalıştılar. Ancak 16 Nisan akşamı açılan sandık çıkan sonuçlar Avrupa başta olmak üzere “Hayır”” için çalışan tüm Batı dünyasını kelimenin tam anlamıyla sukutu hayale uğrattı.
Referandumdan “Evet” çıkmasının onlar açısından tek teselli edici yönünü The Times Gazetesi yazarlarından Roger Boyes yazdı. İngiliz yazar referandumdan hemen önce kaleme aldığı makalesinde, “Evet” çıkması halinde Batı açısından bardağın dolu tarafını şöyle izah ediyordu: “Türkiye’deki arkadaşlarım saflığımla dalga geçse de referandumu kazanması durumunda ”Erdoğan 3.0’ı” görebileceğimizi düşünüyorum. Sürekli arkasını kollamak zorunda olmayan, Esed rejiminin son yıllarında görevde olacak güçlü bir Türk lideri, tam da ihtiyaç duyulan şey. Vladimir Putin’in Şam’daki gücü azalırken Türkiye’nin bölgesel otoritesi artabilir. Eğer Batı, Erdoğan’ı rehabilite etmek istiyorsa hem Batı’nın hem de Rusya’nın askerliğini yapan Kürt militanlarla ilişkisi problemini çözmek zorunda. Suriyeli Kürtleri nazikçe yüzüstü bırakmamız lazım: Bağımsız bir Kürdistan kurmalarına izin verilmeyecek.” Ha bu arada PKK’nın neden “Hayır” için çalıştığını gösteren bir başka gerekçeyi de böylece öğrenmiş oluyoruz.