Arap baharına bakarak bu topraklarda geziyle, kumpasla, çukurla, terörle Türk baharı planlayanlar her seferinde Anadolu irfanını karşılarında bulduklarını unutuyor. 1950’de önüne konan sandığa “Yeter Söz Milletin” yumruğunu vuran halk; her on senede bir kafasına inen darbelerin ahını önüne gelen ilk seçimlerde çıkardı.
27 Mayıs’tan 12 Mart’a, 12 Eylül’den 28 Şubat’a kadar darbelere kalbiyle karşı çıkanlar 2000’lere gelince haksızlığa 27 Nisan’da dilleriyle 15 Temmuz’da ise elleriyle müdahil oldular. İş başa düşünce kahraman millet 60 yıllık darbeci ve 40 yıllık haşhaşi hâkimiyetini bir gecede bitirdi. Şimdi, her darbe sonrası cuntacılara sandıkta ders vermeğe alışmış halk, sabırsızlıkla önüne konacak sandığı bekliyor. 15 Temmuz’a senaryo-tiyatro diyenler 16 Nisan’daki gala gecesini iyi izlesin. Halkı ve değerlerini 150 senedir çözemeyenler yılbaşı piyangosu bekler gibi seçime kadar hayallerle yatıp bir kere daha seçim sonuçlarıyla kâbusa uyanacaklar gibi.
Bugün rejim değişiyor demokrasi elden gidiyor diye bas bas bağıranlar; milletten tek bir oy almamış darbecilere söz edemeyenler, elleri patlayana kadar alkışlayanlar, onların emrinde her şeye evet diyenler, şimdi iktidar için halkın en az yüzde 50’sinin oyunu isteyen düzene karşı hayır diyor.
15 Temmuz gecesi 1-2 saatlik iktidarın devrilme ihtimali karşısında ezan ve sela okunan camii ve hocalara saldıranların, ellerine fırsat geçince neler yapacağını bu millet üç nesildir iyi biliyor.
Milletin tercihleriyle bugüne kadar hiç iktidar olamayanlar hep illegal yollarla muktedir oldular, biliyorlar ki bu değişimle azınlığın çoğunluğa hâkimiyeti sona erecek.
Halka sürü diyenler, onların kendine hizmet edenleri baş tacı etmesini anlayamaz, halka rüşvetle oy veriyor diyenler, ferasetle oy vermeyi düşünemez, cenaze namazına bile abdestsiz gelenler, abdest alıp sandığa ve darbecilerin üzerine gidenleri çözemez, dayak, hapis ve can korkusu ile kitabı öğrenenleri tanımayanlar, Kur’an-ı Kerim okuyan Cumhurbaşkanının kıymetini bilemez, kayıt günü ikna odalarına çekilip okul girişinde örtüsü başından alınanlara içi titremeyenler, tesettürlü birinin bakan olmasına mana veremez.
Uhud’u bilmeyen şahadeti, Özbekler Tekkesi’ni bilmeyen milli mücadeleyi, 31 Mart’ı bilmeyen geziyi, Menderes’i bilmeyen 15 Temmuz’u bilemez.
Biz de şunu iyi biliriz ki inananlar yanlışta ittifak etmezler. Bu kapışma; seçilmişleri ipe götürenlerle ipten alanların mücadelesidir, camiyi ahıra çevirenlerle ahırı Kuran mektebine çevirenlerin kavgasıdır.
Bu kavga aynı zamanda tüm dünyada ilk insandan beri olan Hakk’a tapanlarla gayrısına tapanların, hilalle haçın, sömürenlerle sömürmeyenlerin savaşıdır.
Vekâlet savaşlarının sonuna geldik bayraklar ortaya çıktı niyetler görüldü camiler uçaklarla bombalanıyor. Adres sorsanız bildiği halde kendi diliyle konuşmadıkça cevap vermeyen kibirliler, gazetelerinin ilk sayfasını hayır demek için Türkçe çıkarır oldular, bekleyin Endülüs’ün hesabının sorulacağı günlerde o gazetelerin tamamı Türkçe çıkacak. İnsani yardım liginde Türkiye dünyada açık ara önde. Ümmetin önderliği, mazlumların hamiliği tekrar bu topraklara verilmiş görünüyor. Onun için içimizdeki bozuklar, sahibi bildikleri Amerika’ya Avrupa’ya kaçıp onların atları ve itleriyle beraber üzerimize saldırıyor.
Kandil Dağı’na sığınan katiller, Olimpos Dağı’na kaçan hainler; titreyin ve bekleyin çok yakında Hira Dağı’nın çocukları ininizden sizi almaya gelecek.