Siluet fotoğrafları, ters ışık kullanılarak çekilen, gereksiz ayrıntıları gizleyen gizemli fotoğraflardır diye tarif edebiliriz kısaca. Bazen öyle siluet fotoğraflarıyla karşılaşırız ki, bu çalışmaların çekiciliğini hiçbir fotoğraf karesinde bulamayız. Peki ters ışıkta fotoğrafı nasıl çekeceğiz? Bize öğretilen en temel kurallardan birisi, "güneşi arkana al, ayarı yap çoğunlukla doğru fotoğrafı çekersin" şeklindedir. Siluet fotoğrafları işte tam bu kurala ters davranarak elde edilir. Bu fotoğrafları elde etmek için farklı bir ekipmana sahip olmanız gerekmez. Belki de en büyük kolaylığı budur. Enstantane-diyafram değişkenlerini kontrol edebileceğiniz bir fotoğraf makinesi bu fotoğrafların çekimi için yeter de artar bile. Geriye kalan biraz fotoğraf bilgisi, tecrübe ve konu üzerinde çalışmadır.
Siluet fotoğraflarda konunun detayları belli olmaz. Konu daha çok kaba hatlarıyla çizilir. Ancak siluet fotoğraflarını çekerken, çektiğimiz konunun ilk bakışta hemen ne olduğunun anlaşılması gerekir.
Her konudan etkili siluet fotoğrafı çıkmaz. Burada; çektiğimiz konunun simsiyah olduğunda etkili ve dramatik bir şekle bürünmesine dikkat etmeliyiz. Her konu siyah olduğunda o gizemli etkiyi vermez.
Bir cami, kemer, kilise, ağaç, insan silueti her zaman beğeniyle izlenen kareler olmuştur.
Siluet çekimlerinde arka plana, yani fona çok dikkat etmek gerekir. Fonun, silueti çekilecek olan konudan daha parlak, daha iyi aydınlanmış olması gerekir. Bu durumu sağlayacak en uygun aydınlatma şekli ters ışık kullanımıdır. Işığın konuyu arkadan aydınlattığı bu yaklaşım ile konunun bize bakan yönü [ön tarafı] tamamen gölgede kalacaktır. Öte yandan, mutlaka ters ışık kullanmak bir zorunluluk değildir. Bazı farklı aydınlatma biçimlerinde de, arka planı aydınlatırken öndeki konuyu ışıksız bırakmak mümkün olabilir. Aydınlık fon ile gölgedeki konu arasındaki ışık farkının en az 3 stop olması gerekir. Hatta mümkünse daha fazla olmasında yarar vardır.
Siluet fotoğrafı çekerken, arka planın da belirli ölçülerde ayrıntı içermesi gerekir; flu bir arka plan, siluet fotoğrafında çok riskli olabilir. Net alan derinliğinin olabildiğince fazla olmasında yarar vardır. Ayrıca, konunun hareketli olması durumunda, hareket netsizliğine karşı yeterince yüksek bir enstantane seçmek de önemlidir. Tabii, bilinçli olarak hareket netsizliği elde edilmek isteniyorsa, o zaman da bir tripod kullanımı ve oldukça düşük enstantane değerleri zorunlu hale gelir.
Portre fotoğraflarında, insan figürlerinin çekimlerinde fotoğrafa ayrı bir anlam kazandırmak, ışığa karşı fotoğraf çekmekle daha kolay elde edilebilir. Bu fotoğraflar da ışık ve gölgeden oluşan zengin bir anlatım biçimi karşımıza çıkmış olur.
Siluet fotoğrafı çekerken dikkat edilmesi gereken en önemli kompozisyon kuralı, konunun kenar çizgilerini belirgin olarak göstermektir. Konu biçim olarak belirgin olmak zorundadır. Birden fazla konunun siluetleri birbirini keserse, belirginlik azalır (ya da tamamen ortadan kalkar]. Konuların birbirini kesmiyor oluşu, algıyı güçlendirir. Ayrıca, dikkati dağıtacak diğer ögelerin kadraj dışında tutulması da, konunun belirginliğini arttırır. Yani, olabildiğince yalın bir anlatım şekli seçmek gerekir.
Konunun hareketli olduğu durumlarda, zamanlama en belirleyici öğe haline gelir. Yürüyen bir insanın adımlarının açık olması, bir kedinin profilden görüntülenmesi gibi "olmazsa olmaz" koşullar vardır. Ayrıca, hareketli konunun hem diğer ögelerle kesişmemesi hem de çerçeve içinde en uygun noktaya gelmesinin beklenmesi gerekir.
En Uygun Işık!
Siluet fotoğrafları için en uygun ışık, genellikle ışığın yatay olarak ve tersten geldiği durumlardır. Yani sabah ve akşam ışıkları bu iş için idealdir. Ama öğle ışığında bile siluet çekebilirsiniz. Yeter ki nereden ve nasıl bakacağınızı bilin ve ayarlarınızı doğru yapın.