Dijital makine devriminin üzerinden epeyce bir zaman geçti. Film banyo derdinden ve üç kuruş uygun fiyata karta baskı yapan fotoğraf baskı merkezlerini arama derdini çoktan unuttuk.
Zaman geçtikçe bilgisayardaki fotoğraf arşivimiz artıyor. Bunların içinden bazılarını karta basmak, eşe dosta göstermek ve hediye etmek herkesi sevindirecek bir durum. Zaten konu-komşu "çektiğin bizim fotoğrafları ne zaman vereceksin" demeye başlamışsa sizin de gözünüz her teknoloji vitrininde fotoğraf baskısı yapacak yazıcıları aramaya başlamışsınızdır. Bu günlerde sağda solda, dergi gazete reklamlarında `fotoğraflarınızı en kaliteli şekilde en ucuza kendiniz basın` reklamları da size göz kırpıp durmakta. Fiyatları da `Aaa ... Ne kadar ucuzmuş!` şaşkınlığına sebep olacak kadar uygunsa `Bir tane de benim almam gerek.` havasına girmişsiniz demektir. Peki, o zaman ne yapmalı? Gidip uygun bir fiyata tanınmış bir markanın ürününü almalı mı? Ya da nasıl almalı? *
Zaman zaman "Hangi yazıcıyı tavsiye edersiniz, hangisi daha iyi netice veriyor, hatta bir dijital fotoğraf makinesi alacağım, yanında hangi yazıcıyı alayım?" diye sorulara muhatap oluyorum. Prensip olarak marka ve ürün söylemiyorum. Ancak ihtiyacının ne olduğunu, gerçekten işine yarayıp yaramayacağını, eğer illa alacaksa, göz önüne alınması gereken faktörleri paylaşıyorum çoğunlukla. Benim şahsi görüşüm `bu gün itibariyle ev kullanıcılarının fotoğraf yazıcısına ihtiyacının öncelikli olmadığı` yönünde. Bunun bazı sebepleri var. Bunlardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz:
a) Basit yapılarından dolayı mürekkep püskürtmeli yazıcılar çok ucuz fiyata satılmaktalar. Bu tamamen büyük üreticilerin strateji değişikliğinden kaynaklanan bir durum. Üreticiler bu gün yazıcıdan çok sarf malzemelerinden para kazanıyorlar. Mürekkep ve fotoğraf kâğıtları bazen yazıcı fiyatının bile üzerine çıkabiliyor. Hatta ironi gibi geliyor ama yeni bir yazıcı alıp, yanında hediye olarak verilen mürekkep ve kâğıdı kullanmak kendi yazıcının için alacağınız mürekkep kapsüllerinden daha ucuza gelebiliyor.
b) Birçok yazıcı sadece kendi sarf malzemeleri kullanmayı zorunlu tutuyor. Daha ucuza bulduğunuz, kaliteli bile olsa başka marka bir kâğıdı, mürekkebi kullanmanız mümkün olmuyor. Bu da ister istemez yüksek maliyeti beraberinde getiriyor.
c) Çoğunlukla renk kapsülleri set olarak değiştiriliyor. Yani bir renk bittiğinde hepsini birden almak gerekiyor.
d) En önemli konu ise kalite konusu bugün gelinen nokta itibariyle mürekkep püskürtmeli yazıcılardan alınan fotoğraf kalitesi, kimyasal baskı makinelerinin çok gerisindendir. Çünkü hem kullandıkları kâğıtlar hem baskı kalitesi hem de uzun yıllar devam edecek olan dayanıklılık süresi hala kimyasal baskılarla kıyaslama yapmaktan çok uzaktalar.
Peki, fotoğraf yazıcısı almayalım mı? Bütün bunlara rağmen ihtiyacımız varsa alalım. Ancak bunları bilerek ve sonuçta nelerle karşılaşacağımızı tahmin ederek, araştırarak, karşılaştırmalar yaparak alalım.
Nelere Dikkat Etmeliyiz?
Yazıcı alırken yukarıdaki uyarıları dikkate alarak şu faktörleri göz önünde tutmamız gerekir. Yazıcının toner veya kartuş (renkler tek tek değişebiliyor mu, yoksa set olarak mı değişiyor, hatta doldurulabiliyor mu) değişim maliyeti, baskı yapılabilen kâğıt boyutu ve fiyatları, kendi markası dışında baskı kâğıdı kullanıp kullanmaması, çözünürlük, hız ve ağ kullanımına uygunluktur. Aslında bütün bu kriterleri göz önünde tutarak size en uygun yazıcıyı tespit edebilirsiniz.