Kuşatma altında aylarca açlığa, susuzluğa mahkûm edilen, Esed’in ve İran’ın şebbihalarına karşı direnen Halep sonunda daha fazla dayanamadı ve düştü. Halep değildi düşen aslında, insanlık onuruydu. Halepli kadınlar, bebeler katledilmedi sadece bilumum ölüm makinalarıyla. Haleplilerle birlikte insanlık da katledildi. Bütün dünya seyretti 21. yüzyılın bu en acımasız katliamını.
Kobani için ayağa kalkan Batı’nın iki yüzlülüğünü bir kez daha gördük Halep’te yaşanan katliam karşısında sessizliğe gömülmeleri vesilesiyle. Terörü, teröristi kendi çıkarlarına göre nasıl tanımladıklarını bir kez daha tecrübe ettik. Sivilleri diri diri yakarak vahşette DAİŞ terör örgütünü bile geride bırakacağını gösteren Haşdi Şabi teröristleri Batı’ya göre Şii milisti, terörist değil. Tıpkı Türkiye’de onlarca masum insanın kanını döken PYD/PKK teröristlerine yaklaştıkları gibi, DAİŞ’e karşı savaştıkları için onları ve katliamlarını meşrulaştırdılar.
Ve yine Halep katliamı vesilesiyle bir kez daha müşahede ettik İslam dünyasının acizliğini ahlar vahlar içinde.