
Geçtiğimiz ay içerisinde önce Beşiktaş, ardından Kayseri’de polisimizi hedef aldı hain terör örgütü PKK. Genetiğindeki arkadan saldırmayı, bomba patlatmayı, korkup kaçmayı yine gerçekleştirdi. Rusya Ankara Büyükelçisi Karlov’u da teröre kurban verdik; hem de koruma polisi tarafından. PKK gibi o suikastçı hain de ”arkadan” saldırdı ülkemizde misafir ettiğimiz, koruduğumuz büyükelçiye. Arkadan saldırma, yüze gülüp; ardından sinsi planlar yapma Türkiye düşmanlarının şiarı, milletimizin ise asla tenezzül etmeyeceği bir davranış. Türkiye bunun farkında: Bu yüzden artık savunmada değil, taarruzdayız, El-Bab, Cerablus ve daha da eklenecek bölgeler de operasyonlar devam ediyor. Düşmanı, FETÖ için söylendiği gibi ”ininde” yakalıyoruz. Böylesine bir ateş hattında hâlâ ayakta kalmayı başararak tarih yazan ülkemiz, milletinin mayasındaki irfanla, cesaretle, imanla dünyaya ”korkmuyoruz” diyor. Teröristler ise dört koldan saldırıyor: Yeni keşfettikleri, en önemli araçlarından olan medyayı da çok iyi kullanıyorlar. Ümmetin kanaat önderlerini karalıyor, hocalara dil uzatıp itibarsızlaştırmak istiyorlar. Sosyal medya üzerinden alevi-sünni çatışması için hainler güruhu durmadan çalışıyor. Tüm bunlara rağmen sonucunda asla umdukları olmayacak. Türkiye çok iyi bildiği milli mücadele ruhuyla, 15 Temmuz ruhunu yaşatacak...