Fayrap, Ankara`dan çıkarılan bir edebiyat dergisi. "Türkive`nin edebiyat dergisi" mottosuyla çıkıyor. Yönetmeni Hakan Arslanbenzer. Fayrap, 2005`te yayıma girdi, iki aylık olarak yayımlanıyordu, artık üç aylık olarak çıkıyor. Kalitesi, disiplini, hareketi yüksek bir dergi. Dergideki dosyalar, 80`1i yıllar 90`1ı yıllar, şiiri eleştirileri, roman ve hikaye eleştirileri, yayın dünyası yazıları ve tabii bunlarla birlikte dergide yayımlanan şiir ve hikayeler, bunların hepsi belli bir kaliteyle okunabilen, ciddi, canlı metinler. Fayrap`ın yeni sayısı ise "Kültürel Dayatmalar" dosyasıyla çıktı. Dosyada, önemli bir konu olan `kültürel dayatmalar` konusu geniş ve derinlikli bir biçimde işlenmiş. Yazılar, herkesin okuyabileceği, anlayabileceği yoğunlukta. Fayrap`ın yeni sayısındaki şairler. Melek Arslanbenzer, Ahmet Güntan, İsmail Kılıçarslan, Mehmet Aycı, Murat Sözer. Dosyada, Ali Akyurt "kanaat aktarım mekanizmaları üzerine" yazmış, Hakan Arslanbenzer`in yazısı "kültürel kibre karşı", Fazıl Baş "klasikler dayatmasına karşı" yazmış, Ömer Yalçınova`nın yazısı "klasik müzik dayatması üzerine", Hüseyin Rahmi Göktaş "kültürümüzü koruyalım" dayatmasını ele almış ve Murat Güzel de "talim terbiyeden mezar kazıcılığına" başlıklı bir yazıyla dosyaya katılmış.
Zulme, Haksızlığa, Baskıya Karşı: Şiir
Evet, şiir `haksızlığa, zulme, baskıya uğramış olanların sesidir`. Şiir, bizim için doğruluk, hakkaniyet, hakikat işi. Bizim atalarımız kendilerini imanla, Kur`an`la, sünnetle, savaşla, şiirle savunmuşlar. Dinimizin tebliğ edildiği ilk zamanlardan itibaren de bu böyle. Peygamberimizin (sav) normal zamanlarda ve savaş esnasında müşriklerle atışmasını desteklediği ve övdüğü şairler var; hırkasını hediye ettiği bir şair. İşte bizim birinci sıraya koyduğumuz şiirler; zulme, haksızlığa karşı bir sözü olan, sesini yükselten, Şu ara suresinde istisna edilen şairler grubuna giren şairlerin yazdığı şiirlerdir. Haksızlığa uğradığında intikam alan, en insani, içten, dolaysız, damardan söyleyen şiirler. Kişisel, lirik, göreceli şiirler, belirsiz atmosfer şiirleri, şiir vasfını kazanmış olsalar bile bizim ölçülerimize göre ikinci sıradadır. Türk şiirinin epik daman, yani şiirde konuyu belirleyen, yerine koyan, ona müdahale eden; şiirde insanı kavrayan, sağlıklı, canlı, sahici bir şekilde gösteren, mücadeleci bir damardır. İşte bu şiir kanalının son akımı olan Neo-epik`in kurucusu Hakan Arslanbenzer`in önceki üç kitabı ve yeni şiirlerinden derlenmiş "Çok Üzgünüm" kitabı, yine neo-epik şiirleriyle öne çıkan Eren Safi`nin "Kamaşır"ı, Hakan Kalkan`ın "Meryem Koçaklamalan", Esma Toksoy`un "Çirkin"i, Fayrap Kitaplığı`ndan çıktı! Bu kitaplardaki şiirleri kısa ve (meeburen eksik olarak) olarak özetlemek gerekirse; Eren Safi, şehrin ve çağdaş ilişkilerin, kurumların, kabullerin çevresinde, konuşan, müdahale eden bir şiir yazıyor; Hakan Kalkan, yine çağdaş bir hayatta insanlar arasındaki ilişkileri, birliktelik, arkadaşlık, dava, kardeşlik, ihanet, zulüm ilişkilerini, temel alan bir şiir yazıyor; Esma Toksoy, daha kişisel ve kişiselliği içinde kişilik ve davranış kuruculuğu, kararlılığı, bozulmuş tahrif olmuş olanı daha kenardan hissettiren bir şiir yazıyor.
Fayrap Kitaplığı`ndan çıkan bu dört kitabı "Şiir!" diyen herkese ısrarla öneriyorum!