İnsan ömrünün en kıymetli zamanı gençlik. Peki bu zamanı kıymetli kılan sebepler ne?

 

-Karakterin şekillendiği en ehemmiyetli zaman,

 

-Zihinlerde derin bir fikir dünyası,

 

-Hizmet heyecanı ve bu heyecanın enerjiye dönüşmesi,

 

-Cesaret, kuvvet,

 

-İstikbâl’in şekillendiği zaman,

 

-Her hareketi ile numune,

 

-Gelecek neslin en büyük sorumlularından,

 

-İtaatin ve teslimiyetin lezzet bulduğu vakit,

 

-En önemli sebep Allahu Teâla’nın ve Rasûlullah (sallalâhu aleyhi ve sellem)’in gençlere verdiği önem.

 

Gençliğin kıymetini bu şekilde takdir eden Allah ve Rasulü her an fırsatları değerlendirmemizi istiyor. Hatta Rasûlullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) bir hadis-i şeriflerinde; ‘’Allah, gençliğini Allah’a itaatle (arzularının peşinden gitmeyen, haramlardan kaçınan) genci beğenir.’’ (1)

 

Bu hususta Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem)’i gerçekten model olarak görebileceğimiz zaman, anlayabileceğimiz ve hissedebileceğimiz en güzel mevsim gençlik mevsimi.

 

Gençlerin her daim en önemli konuları teşkil etmesi sadece bu zamana bağlı değil. Maalesef günümüzde bazı gençlerimizin yanlış sevdalar peşinde olduğu, farklı bir fikir dünyalarının olduğu malum. Bunun için de her bir fert kendini bundan mes’ul hissetmeli. Gençlerimiz zamanın en kıymetli elmasları, hazineleri. Şimdi Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem)’e de dönüp baktığımızda, özellikle yaşlılardan ziyade gençlerle daha meşgul. Çünkü yaş ilerledikçe hem bir şeyleri kabul etmekte zorluk çekilir hem de gençlikteki o heyecan, dinamiklik mevcut değil.

 

Özellikle zamanımızdaki gençlerimize Rasûlullah (sallallâhu aleyhi ve sellem)’ın metodu bize rehberlik etmektedir. İstikbali şekillendirecek en önemli faktör onlar. Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) her gençle bizzat kendisi ilgilenmiş ve fıtratlarını tanıyarak hareket etmiştir. Meselâ firaset, liyakat ve hitabeti çok güzel olan Câfer-i Tayyar’ı Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem)’in Necâşi’ ye göndermesi gibi.

 

Rasûlullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) öyle candan, samimi bir yürekle davranmış ki, bütün genç, çocuk O (sallallâhu aleyhi ve sellem)’nun hizmetine pervane. On yaşında bir çocuk olan Hazret-i Enes elli yaşındaki Peygamber’imize hizmet ediyor. Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) de Hazret-i Enes’i o kadar güzel yetiştiriyor ki hatta ona sır veriyor. En güzel numunelerden bir tane daha. O çocuğun ruhuna giriyor. 

 

Bir kere geldik bu dünyaya, tekrar gelemeyeceğiz. Her şey bir kere. Gençliğimizde. İşte bu bir kerelik hayatımızda Allah ve Rasulü nerede? Oysa ki Allah ve Rasulü (sallallâhu aleyhi ve sellem)’nün derdi biz iken bizim derdimiz ne ? Efendimiz’in bir kerelik hayatında biz her yerdeydik. Ayetlerde ise Cenâb-ı Hakk’ın en çok beğendiği ve arşının gölgesinde bulunduracağı bir zümre gençlik. 

 

Yine en güzel misal Zeyd b. Harise. Efendimiz’ e hüzün senesinden sonra yapılan zulüm ve baskı artınca Zeyd (radıyallahu anh)’ ı da alarak Taif’e gitti. Oradakilerine islam’ı anlattı. Fakat bu davet, Kureyşliler gibi putperest kavim olan Taiflilerin arasında da korkunç bir fırtına kopmasına sebep oldu. Çünkü Taifliler şımarık ve zengin bir kavimdi. Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem)’ e yapmadık eza bırakmadılar. Allah Rasulü’ nün geçtiği yolların kenarına geçip taşladılar. Buna fırsat vermek istemeyen çevik ve iman heyecanı ile dolu Zeyd (radıyallahu anh ) kendisini Efendimiz’e siper ederek birçok yerinden yaralandı. İman gücü karşısında, maddi gücün hiçbir ehemmiyeti yok.

 

Bu sebepten zamanın en büyük sorumluları olarak kendimizi her alanda geliştirmemiz ve modelimizin de Allah Rasûlü olduğunun bilincinde ilerlememiz gerekiyor. Maddi ve mânevi bakımdan donanımlı, imanlı ve sahabe’nin o kaliteli gençleri olmalıyız. Çalışkan, sıhhatli, çevik, her anında Allah ve Rasulü ile olan… Muhammed İkbâl de bu durumu çok güzel ifade ediyor : ‘’Ey basiretli insan (genç) ! Bir milletin sermayesi; para, gümüş, kumaş ve altın değildir. Onun asıl sermayesi; imanlı, sıhhatli, dinç ve kudretli dimağlara sahip, çok çalışkan, cevval ve çevik evlatlarıdır.’’

 

Bu gençlik mevsiminde yapılması gereken en mühim husus; zirvedeki ölçülere bakıp, Efendimiz (sallalâhu aleyhi ve sellem) rehberliğinde ilerleyebilmek. Tarihte bununla ilgili bir çok misal mevcut. Zaman inşallah Cafer’ i Tayyar, Enes b. Malik, Zeyd b. Harise olma zamanı. Rabbim ümmetin gençleri olarak bize daima iman heyecanı nasip etsin…

 

(1) MÜSNED, IV, 151