Türkiye son 15 aylık süreçte biri erken seçim olmak üzere iki genel seçim, DAİŞ ve PKK gibi hain örgütlerin saldırıları ve bir askeri darbe girişimine maruz kaldı. Öncesinde de yine 17-25 Aralık operasyonu, Ergenekon-Balyoz gibi Türkiye’ye sadece itibar anlamında değil ekonomik anlamda da zarar verici teşebbüsler gerçekleşmişti. Yaşadığımız onca olaya rağmen ayakta kalan, dimdik yoluna devam eden ve bütün olumsuz şartlara rağmen giderek büyüyen ekonomisiyle dünyaya ders veren bir Türkiye var. Ama buna rağmen ekonomimiz uluslararası kredi kuruluşlarının art niyetli değerlendirmelerine konu olmaya devam ediyor. Son örnek Moody’s oldu. Türkiye’nin kredi notunu “Ba1”e çekerek not görünümünü durağana dönüştüren Moody’s böylece yatırımcılara “bekleyin” uyarısında bulundu. Bu olayın Erdoğan’ın ABD’deki “Dünya 5’ten büyüktür!” çıkışının üstüne gelmesi bizleri hiç şaşırtmadı aksine; demek ki birileri yine rahatsız olmuş dedik! Bu tür kurumların piyasaları yönlendirme çabalarına, ekonomimizi boyun eğdirme teşebbüslerine karşılık Başbakan Binalı Yıldırım’ın sözleri ne kadar da net: “Türk ekonomisi üç beş değerlendirme kuruluşunun raporlarına göre hizaya geçecek bir ekonomi değil.”