Bir kitap düşün: Açık ve anlaşılır. İçinde şüphe olmayan… Ama kendisini öyle herkese değil... Ancak doğruya azmetmişe açan. Gönlü bulanığa kapıları kapalı. İnananın inancını… İnkârcının inkârını artıran. Hem müjdeleyen hem korkutan… Hem sevindiren hem ağlatan Ama sevincinin de, hüznünün de Gözyaşı adlı o tek dilde ifade edildiği Ne okunuşu, ne de üslubu... Hiçbir kitaba benzemeyen bir kitap.
Bir kitap düşün: Bir tek harfine dünyanın kafi gelmeyeceği. Güneşin üzerine doğup battığı her şeyden daha hayırlı. İyiye anahtar, kötüye kilit... Ancak temizlerin el sürebileceği... Üzerinde ilahi bir ‘Korunacak’ patenti bulunan… “Hadi yapın bir benzerimi bakalım yapabiliyorsanız” diye Meydan okuyan tüm yaratılmışlara… Meydan okuyan ve aciz bırakan bir kitap. Bir kitap düşün. İçinde yaş, kuru ne varsa var. Her şeyin izahı, hülasası yani. Bizden öncekilerin başından geçenler… Bizden sonra geleceklerin haberleri… Aramızda olup bitenler… Her şey, her anlam ve bir derinlik ki... Daldıkça artan, biteviye artan… Uçsuz bucaksız umman gibi... Sınırlı kelimelerinin sınırı olmayan bir kitap.
Bir kitap düşün. Bir ucu göklerde Açıp içine girdiğinde çekip seni alan Alan ve buralardan ta ötelere taşıyan… Bir anda meleklerle beraber kılan. Melek kılan, melek ötesi kılan. Köpük gibi uçucu değil… Kaybolmayan, yok olmayan. Değiştiren, hürleştiren, kendisi yapan... Sonra tutup sonsuz kılan bir kitap.
Bir kitap düşün. Kendine âşık etmiş Yüzyıllardır satır satır ezberlenmiş Üzerine sayısız kitaplar yazılmış Uğruna can alınıp, can verilmiş Yoluna hayatlar serilmiş Ama hiç kendisinden pişman olan görülmemiş Kimseye borçlu kalmamış/kalmayacak Yoluna düşene yollara açmış/açacak Tutup, tahtların en yücesine oturtmuş/oturtacak. Adı şerefli, kendisine uyanı şerefli kılan/kılacak Yolundakine şeref olan bir kitap. Şeref olan, şan olan, izzet olan. Ama terk edeni de iflah etmeyen/etmeyecek. Acınacak hallere düşürmüş/düşürecek… Tutup yakasından hesap sormuş/soracak bir kitap.
Kur’an-ı Kerim bu kitabın adı. Mushaf-ı Şerif... Kitap... Kitapların kitabı Muhakkak senin de var evinde. Bir köşede, belki de en mutena yerde duruyor. Sahipsin ona, ama o sahip mi sana? Ne kadar biliyor seni, ne kadar tanıyor? Ülfetin ne kadar? Aşinalığın var mı? Sözleri, hükümleri, öğütleri… Ne kadar yönlendiriyor seni? O ne kadar sen, sen ne kadar O’sun? Yüzleştiğinde ötelerde Ne diyeceksin O’na, sana ne sorsun?
Bugün kendine bir iyilik yap. Temizlenmiş olarak al eline o Kitap’ı Herhangi bir kitap gibi değil ama... Düşün ki elinde bir ip var... Göklerden eline indirilmiş bir ip... Bir ucu göğün derinliklerinde Sanki Rahman’ın elinde... Bir ucu da sende. Kitapların Kitabı... İşte elinde. Bismillah deyip aç; itina ile… Aç ve başla okumaya… Kalbin de orada mı dikkat et ama… Bir tatlı meltem esmeye başlasın içinde. Şunu fark etmeye çalış: İşte başladın konuşmaya. Oku, konuş… Oku, konuş… Oku, konuş… Sonra sorana şöyle cevap ver: “Rabbimizle konuştum.” Korkma, yalancı çıkmazsın.
Bir kitap... Var mı böylesi kitaplar arasında? Düşün.