07.09.2016 00:07

Genç Haber Merkezi

2638

Ömer Faruk Özbil

“Gönlünü Yüce Halik’e yöneltip, kimseye kötülük düşünmeyeceksin. Haklının hakkını, haksızın cezasını vereceksin. Bir gün büyük bir devlet kuracaksın. Vasiyetim budur ki; Türkleri bir araya getirip adalet ölçülerinden ayrılmayan bir yönetimin başına geçeceksin. İslam âlimlerinin rahlesine oturup, dinimizin yükselmesi, yayılması için mücadele edeceksin. Sonra sana olan hakkımı helal etmem…”

Ertuğrul Bey’in son sözleri böyle biterken, Azrail aleyhisselam otağı ziyaret etmiş ve Ertuğrul Gazi son nefesini de vermişti…

Böylesine kudretli bir imparatorluğun kurucusu olan Osman Gazi, gücünü ve ilhanımını babasının dudaklarından dökülen bu sözlerden alacaktı.

Elimizdeki bu müstesna eser, Ertuğrul Gazi’nin oğlu olan Osman Gazi’nin babasından aldığı kutsal emanete hakkıyla sahip çıkmasını çok güzel bir üslupla anlatıyor. Osman Gazi’nin Hak din İslam’ı yaymak için verdiği mücadeleyi öylesine sürükleyici bir dille anlatıyor ki insan bir an kendini Osman Gazi’nin otağında bir Toy’un en hararetli yerinde buluveriyor.

Son yıllarda hem devlet hem millet olarak kulak ardı edilmiş şanlı tarihimizle barıştık, ülke olarak maziyi okumaya ve idrak etmeye başladık. Bu hususta tarih okuması yapmak isteyenlere de Osman Gazi hakkındaki bu güzel romanı tavsiye ediyoruz.

“Tarihimizle barışmak zorundayız”

Kitabın müellifi Cavit Ersen, Adana’da doğmuş ve doğduğu şehrin ilk tiyatrosunu açmış; ömrü boyunca yazmış, okumuş ve birçok kıymetli eser vermiştir. Bu eserleriyle milli ruh ve heyecanın, İslami şuurun edebiyat vasıtasıyla topluma aktarılmasını arzulamıştır. Milli bünyenin ihyası Cavit Ersen’in biricik emelidir, bu yüzden ısrarla “Tarihimizle barışmak zorundayız” demiştir.

Bu eserde Osman Bey’in, Hacı Bektaş-ı Veli ile tanışması, Şeyh Edebali’nin damadı olması gibi konuları ele almakla birlikte Bizans’a karşı düzenlediği seferlerde elde ettiği başarıları da akıcı bir dille anlatmıştır.

Osman Gazi’nin babasından teslim aldığı sancağı sadece uç beyliğinin sınırları içinde dalgalandırmak değil, Bitinya (İznik-Bursa-Bilecik) bölgesinin bağrında dalgalandırma hayalini ve aynı zamanda Selçuklu devletinin yıkılmak üzere olmasından dolayı büyük bir kargaşanın hakim olduğu Anadolu’daki beylikleri tek çatı altında toplamak arzusu ile yaptığı girişimler, mücadeleler de kitapta yerini almıştır.

Hiçbir zaman yanından ayrılmayan Samsa Çavuş, Konur Alp, Akçakoca, Gazi Abdurrahman gibi muzaffer dava arkadaşlarıyla birlikte fetih hayalini kurduğu Bursa’yı ve Bursa kuşatmasını, kendi gibi yetenekli bir komutan ve tarihin görebileceği sayılı teşkilatçılık dehalarından biri olan oğlu Orhan Gazi’ye; “Ey Oğul!” diyerek başladığı nasihatini, ona olan vasiyetini, tekrar okumamız için önümüze koymuştur.

İşte tarihin seyri içinde böylesine önem arz eden bu dönemi anlamak ve yaşamak için bu eseri biran önce edinmenizi ve okumanızı tavsiye ederiz.

“Osman Bey” kitabını internet üzerinden veya kitapçılardan temin edebilirsiniz.

Osman Gazi / Cavit Ersen, Mihribat Yayınları, 351 sayfa.