
“Batı Terörizmle Savaşı Neden Kaybediyor” adlı kitabın yazarı aynı zamanda, 22 yıl CIA’de çalışan ve Usame Bin Ladin operasyonlarının başında bulunan, ancak gerçek adı gizlenen, ABD basınının adını “Mike” koyduğu yazar şöyle diyor:
“Amerikan liderleri şu apaçık gerçeği kabul etmeyi reddediyor: Biz, terörle ya da suçla değil, dünya çapında İslami başkaldırı ile (yani İslam’la) savaşıyoruz.”
Medeniyetler çatışması tezini ortaya atan Yahudi Samuel Huntington daha açık ve net ifade ediyor:
“Batı medeniyetinin önündeki en büyük tehdit; İslam fundamentalizmi değildir. Bizatihi İslam’ın kendisidir. İslam’ı doğrudan düşman ilan etmek Müslümanları asırlık uykusundan uyandırır. İslâm fundamentalizmi ve İslâmi terör maskesi altında saf dışı ve imha edilmek istenen İslâmiyet’tir.”
Evet bu kadar net, imha edilmek istenen İslam aslında. İşin acı tarafı adamlar bunu Müslümanı, Müslümana kırdırarak yapıyorlar. Kendi ihdas ettikleri ya da hazır halde buldukları yapıları kullanarak, onlara taşeronluk vazifesi vererek yapıyorlar bunu. Afganistan’dan tutun da, Irak’a, Suriye’ye, Mısır’a bakın, kim kiminle savaş halinde. Sünni-Şii ayrışmasını körükleyerek, sözüm ona “Radikal İslam”a karşı “Ilımlı İslam”ı ihdas etme maskesi altında Müslümanlar arasına fitne sokarak İslam’ı İslamla kırdırtma çabasından başka bir şey değil yapıp ettikleri.
Türkiye’de yapmak istedikleri şey de farklı değil. FETÖ, terör örgütü darbeyi gerçekleştirebilseydi Türkiye’yi de Mısırlaştırma, Suriyeleştirme sürecine sokarak parçalayacaklardı.
Bir Arap medyasında çıkan fotoğraf ABD ve genel anlamda Batı’nın İslam dünyasına yönelik bu stratejisini, ABD’deki neocon kadroların sinsi gülüşleri eşliğinde güzel özetliyor:
“Araplar bizimle dinlerine karşı savaşıyorlar ve buna da terörle mücadele ismini veriyorlar.”