31.07.2016 02:23

Makro Alem

3894

Ülkemizi bu hainlerden temizledikten sonra Türkiye ağırlıklarından kurtulmuş olacak ve adeta yaydan fırlayan bir ok gibi hedefine hızla ilerleyecek. Unutmayın! “Ok ancak geri çekilerek atılır!” ve artık ok yaydan çıktı!

15 Temmuz’da şanlı milletimiz bir kez daha istiklâl mücadelesinden zaferle ayrıldı elhamdülillâh. Halkın gücü tankın gücünü yendi! Sinsice planlanmış bu lanet darbe kalkışmasında yüreğini ortaya koyarak canını veren aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralanan gazilerimize acil şifalar diliyorum.

Bu darbe kalkışması, her alanda şahlanışa geçen Türkiye’yi durdurmak isteyenlerin ülkemizdeki maşalarını kullanması sonucu meydana geldi. Özellikle uzay alanında Cumhuriyet tarihinde hiç olmadığı kadar büyük atılımlar gerçekleştiren Türkiye, Milli Uzay Ajansı kurma aşamasına kadar geldi. Türkiye, uzaya gönderdiği milli yer gözlem uyduları RASAT ve Göktürk-2 uydularıyla Dünya’nın her yerini istediği zaman görüntüleyebiliyordu. Üretiminde Türk mühendislerin de bulunduğu haberleşme uydumuz Türksat 4B, geçtiğimiz Ekim ayında uzaya fırlatılmıştı ve askeri amaçlar için kullanılacak Göktürk-1 uydusu için gün sayılıyordu. Yüzde 25 yerli katkıyla üretilecek olan Türksat 5A 2018’de uzaya fırlatılacaktı. 2015’te Cumhurbaşkanımız tarafından açılan Uydu Sistemleri Entegrasyon ve Test Merkezi’nde yüzde 100 yerli üretilecek olan Türksat 6A ise 2020’de uzaya fırlatılacaktı. Sadece dünyada değil, uzayda da rekabet eden bir Türkiye’yi hazmedemeyenler yaptı işte bu darbe kalkışmasını.

15 Temmuz saat 22.00’de başlayan darbe kalkışmasının ilk hedeflerinden biri İstanbul’daki TRT binası oldu. Çünkü burası ele geçirilip, canlı yayında darbe bildirisi okutulacak ve insanlar darbe olduğuna 1980’deki gibi ikna olacaktı. Ancak bu planları tutmadı. Saat 00.13’te TRT binasını ele geçiren darbeciler silah zoruyla spikere korsan darbe bildirisini okutmuşlardı okutmasına ama ulusal yayın yapan onlarca kanal darbe karşıtı yayın yapmayı sürdürdüğü için halk üzerinde neredeyse hiçbir etkisi olmadı. Çok geçmeden TÜRKSAT’ın Gölbaşı’ndaki tesislerinden TRT’nin yayını hemen kesildi. Bu şekilde darbecilerin elindeki tek kanal da devre dışı kalmıştı. Saatler 00.57’yi gösterdiğinde darbeciler bu sefer TÜRKSAT’ın Gölbaşı’ndaki tesislerine helikopterlerle saldırdı. Hayati öneme sahip olan ve en çetin çatışmaların yaşandığı yerlerin başında gelen TÜRKSAT, kahramanca savunuldu ve uydu yayını hiç kesilmedi. Saat 06.30’da ise vatan hainlerinin TÜRKSAT’a saldırdığı helikopterleri vurularak tehlike tamamen bertaraf edildi.

Yukarıdaki olaylara eş zamanlı olarak vatan haini darbecilerin saldırı düzenlediği Türk Telekom merkezi de en az TÜRKSAT kadar önem arz ediyordu. Çünkü buradan internet ve telefon bağlantıları kesilip bir kaos ortamı oluşturulacaktı. Nitekim Cumhurbaşkanımız da darbe gecesinin ilk saatlerinde internet üzerinden canlı yayına bağlanarak halkımızı rahatlatmış ve herkesi meydanlara davet etmişti. Bu şekilde darbeyi önleyen en önemli faktör olan millet sahneye çıkmış ve olayın seyrini tamamen değiştirmişti. Eğer Türk Telekom binaları ele geçirilip bağlantılar kesilseydi, Allah muhafaza bir darbe sabahına uyanabilirdik. Ancak ne mutlu ki kahraman halkımız ve polisimiz Türk Telekom’u kahramanca savundu.

Tüm bunların dışında başka bir mesele daha var. Uzay Araştırmaları Komitesi (COSPAR) ABD, Rusya ve Avrupa uzay ajansları başta olmak üzere birçok araştırmacının katılacağı 41. Bilimsel Kongresi’ni 30 Temmuz’da ilk kez İstanbul’da gerçekleştirecekti. Ancak 24 Haziran’da NASA, COSPAR’a güvenlik nedeniyle katılmayacağını açıkladı. Halbuki o tarihlerde hiçbir risk söz konusu değildi. Ama 4 gün sonra Atatürk Havalimanı’ndaki vahşi saldırı ve şimdi de 15 Temmuz darbe girişiminin yaşanması, akıllara bir kez daha “Bu işin arkasında ABD mi var?” sorusunu getirdi. 18 Temmuz’da COSPAR’ın iptal edildiği açıklandı. Ülkemizdeki bilime çok büyük katkı sağlayacak olan bu organizasyonun iptali bizim için büyük bir kayıp oldu.

Ancak bu darbe kalkışmasıyla hainleri tespit edip, ülkemizi bu hainlerden temizledikten sonra Türkiye ağırlıklarından kurtulmuş olacak ve adeta yaydan fırlayan bir ok gibi hedefine hızla ilerleyecek. Unutmayın! “Ok ancak geri çekilerek atılır!” ve artık ok yaydan çıktı!