İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından düzenlenen 26. Uluslararası İstanbul Film Festivali 31 Mart - 15 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Programda 79. Oscar Ödülleri’nde 10 farklı kategoride 14 kez aday gösterilmiş 6 film de bulunuyor. Akbank sponsorluğunda gerçekleşen festivalde bu sene yeni yapıtların yanı sıra klasik filmler ve sinema tarihinin usta yönetmenlerinden seçmeler içeren 20 bölümde 235 film gösterilecek. Festivalde dikkatinizi çekeceğinii umduğumuz filmler şunlar:
Das Fräulein: Hırvat yönetmen Andrea Staka’nın ilk filmi olan Küçük Hanım eski Yugoslavya’dan üç göçmen kadının, İsviçre’nin bir taşra şehrinde tutunma öyküsüne odaklanıyor. Göçmenlik, yalnızlık ve tutunamama durumlarını sade ve samimi bir dille irdeleyen film Saraybosna Film Festivali’nde En İyi Film ödülünü kazanmıştı.
Daratt: Çad sinemasının iki yönetmeninden biri olan Muhammed Salih Harun’un son filmi Kurak Mevsim babasının katilini öldürmek üzere yola çıkan genç Atım’ın hikayesini anlatıyor.
WWW: Bin Ay’la tanıdığımız Fevzi Binsaidi’nin son filmi kiralık bir katille bir internet korsanının kesişen öykülerini, türler üstü bir üslupla anlatıyor.
Zincirbozan: Atıl İnanç’ın yönetmenliğini yaptığı film Türk sinemasında 12 Eylül darbesini en açık şekliyle anlatan film olma özelliğini taşıyor. Yakın tarihimizin bu trajik olayına eğilen film gerçekçi bir bakış açısıyla darbenin iç dinamiklerine ve perde arkasına bakıyor.
Hana: Kimse Bilmiyor’la tanıdığımız Japon yönetmen Hirokazu Koreeda’nın son çalışması intikam ve hayat arasında, babasının öcünü almak zorunda kalan bir samurayın hikayesini anlatıyor.
Free Floating: Koktebel’e Yolculuk ile dikkatleri üzerine çeken Boris Khlebnikov son filmi Boşta Gezen’de işsiz kalan Leonya’nın hikayesini absürd unsurlarla ve kara mizahla harmanlıyor.
Bamako: Afrika sinemasının önde gelen yönetmenlerinden Abdurrahman Sissako’nun son filmi boşanmanın eşiğindeki bir çiftin dramına paralel bir mahkeme sürecine tanıklık ediyor. Ne var ki davalılar boşanmak isteyen çift değil, Afrika halkı adına yargılanan Dünya Bankası ve IMF’dir.
Indigenes: II. Dünya Savaşı’nda vatandaşı oldukları Fransa’yı Nazilere karşı savunmak üzere askere alınan dört arkadaş Yasir, Abdulkadir, Said ve Mesud’un trajik hikayesine odaklanan film, sadece onların değil Kuzey Afrikalı 130 binden fazla isimsiz kahramanın da dramını anlatıyor. Sömürgecilerine asker olmak zorunda kalan bu isimsiz kahramanların öyküsü, aynı zamanda mazlum kara kıtanın da tarihine ışık tutan çarpıcı bir yapım.
Ebu Garib’in Hayaletleri: Amerika’nın Irak’ı işgali sırasında giriştiği en büyük barbarlıklardan biri olan, 21. yy tarihine geçen Ebu Garip Hapishanesi’nde geçen olayların içyüzünü anlatan bu etkileyici belgesel, aynı zamanda Amerikan toplumunun yapısını sorgulamasıyla da dikkat çekiyor.
Khadak: Festival programının ilgi çekici filmlerinden biri olan Suyun Rengi şamanlıkla görevlendirilen sığır çobanı Bagi’nin öyküsü etrafında dönen büyülü ve masalsı bir Moğol filmi.