Kendisinden gayri meşru ilişki için izin isteyen gence Peygamber Efendimizin muamelesini hatırlarsınız. Üç safhalı bir muamele… Etrafındakilerin tepkisine aldırmadan önce onu dizinin dibine oturtuşu… Sonra üst üste sorduğu sorular: “İstediğin işin annene, kızına, halana, teyzene yapılmasını ister miydin?” En sonunda da temiz kalması için gence dua edişi… Adam olana yetecek bir usul/metodoloji dersi…
Soruların hedeflediği değişim hep dikkatimi çekmiştir. Her birisi muhatabı tarafından tasdik edilen o soruların gençteki amacı tam bir paradigma değişimi yaşatmaktı. Bu oldu da… Genç olaya bakışını ayarlayan o temel değeri değiştirince, durduğu yakadan değil, olması gereken yakadan baktı ve isteğinin ne kadar feci bir şey olduğunu idrak etti. Dua da bu yöndeydi zaten.
GENÇ’i ve yapmak istediklerini –hala- anlatamadıklarımız varsa böyle bir paradigma değişimi faydalı olabilir. Tıpkı insanların en güzelinin bize öğrettiği gibi…
Kimseyi itham etmeden, gönlümüzü açıyor, orta yere koyuyoruz; bu birinci adım. Sonra sorularımızı soruyoruz:
“Kendini korumak mı iyidir, yoksa çoğaltmak mı?”
“İkincisi birincisi de içine alacak kadar geniş bir faaliyet ise gönlümüz bu ikinci faaliyetin gerektirdiği genişlikten ne kadar nasiplidir?
“Kendimizi çoğaltmanın yani yaşadığımız güzelliklerle başkalarını da buluşturmanın dili, usulü ve stratejisi nedir?”
Nihayet üçüncü adım: “Rabbimiz inananlara karşı kalbimizde en ufak bir kin bırakma!”
* * *
Kriz herkesi olduğu kadar bizi de etkiliyor. Yeni aboneler geliyor ama önemli olan var olan aboneliklerin de devam etmesi. Bu konuda görev daha çok bize düşüyor ama sizin de yardımlarınızı bekliyoruz. Kampanyamızı bir ay daha uzattık, hadi biraz daha gayret...
* * *
Geçen ay Gazze’de büyük acılar yaşandı, ama tesellimiz ciddi bir yardım ve dayanışma seferberliğinin yaşanmış olmasıydı. Rabbimiz bu acıları tekrar yaşatmasın diye dua ediyor, gelecek sayıda buluşmak ümidiyle sizi yeni sayımızla baş başa bırakıyoruz.
Allah’a emanet olunuz.