
Medya Derneği ve Üniversite Medya Birliği ortaklığıyla 1-30 Nisan tarihleri arasında gençlerin dijital alışkanlıkları ve bağımlılıkları ölçüldü. 40 üniversiteden 810 öğrenciyi kapsayan araştırmadaki bulgular ise bizim daha önceden defalarca haberleştirdiğimiz verileri destekler nitelikte. Araştırma sonucunda üniversite öğrencilerinin yüzde 37’sinin arkadaşlarıyla iletişim kurabilmek, yüzde 18 ‘inin “can sıkıntısından” ve sadece yüzde 10’unun da interneti araştırma yapmak için kullandığı görüldü. Araştırmanın sosyal medya kısmında stalk adı verilen, başka bir profili sahte hesaptan takip etme eğilimi ise şaşırtıcı oranda yüksek gözüküyor: Erkeklerin yüzde 14’ü, kızların ise yüzde 20’si sosyal medyada sahte profillere sahip. Gençlere “neden sahte profil kullanıyorsun?” sorusu sorulduğunda ise devreye uzmanların, “gençler özgüven eksikliği ve toplumda kabul görme kaygısıyla sahte profillerden vâr olma; hatta takipçi satın alma, en iyi-en güzel görünme amacıyla “başkası gibi” davranabilmekte” cevabı devreye giriyor. Mehmet Lütfi Arslan ağabeyin, “Allah sosyal medyanın da Rabbidir” ifadesi ile “Mouse’u kalbinle gezdir” tavsiyelerini niye hâlâ sosyal medya ölçüsü alamayız, nefsimize neden bu durum ağır gelir biraz sorgulayalım…