Geçtiğimiz ay Türkiye’de yapılan İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısında İslam ülkelerinin liderleri ve temsilcileri hazır bulundu. Toplantının gündemi Filistin-İsrail sorunu, Suriye’deki iç savaş ve aşırıcılıkla mücadeleydi. Buna ek olarak ikili görüşmeler de gerçekleşti; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderleri kabul etti. Liderlerin ikili görüşmelerdeki gündemi ise özeldi tabii ki; özellikle Suriyeli muhacir kardeşlerimizin akıbeti Erdoğan’ın gündeme taşıdığı başlıca meseleydi. Peki tüm bu önemli gündemlerin beraberinde İslam âleminin geleceğini şekillendirecek, nesillerimizin dünya ile yaşayacağı rekabet ortamını çifte standarttan çıkarabilecek meseleler konuşuldu mu, maalesef hayır… Konuya dair Ahmet Taşgetiren de bir yazı kaleme aldı geçtiğimiz ay. Meramımıza örnek teşkil edecek şu soruyu sordu Taşgetiren: “İslam dünyası olarak temel ya da sosyal bilimlere fon ayırmak gibi bir gündemimiz var mı? Böyle bir irademiz olsa, para bulmakta zorluk mu çekeriz yoksa? Bir altından tahtımız eksik olsa çok şey mi kaybederiz?” Temennimiz “uyanın ey Müslümanlar!” gibi sıkça dile getirilen sözleri bir de bu bakış açısından; hatta temelde bu anlayıştan yorumlayabilmemiz. En başta bizi yönetenler olarak…