Kriz Amerika’da yayınlanan Muslim Girl Magazine’i de vurmuş. Dergi 2008 Bahar döneminde çıkardığı son sayısından bu yana baskı yapamamış. Siteye gireni editör Ausma Khan’ın dokunaklı mektubu karşılıyor. Bu dergiyi bu sütunlarda daha önce misafir etmiştik hatırlarsınız. Her sayısında kapak kızı uygulaması olan ilginç bir dergiydi. Fazla ilginç ama… Fazla ilginçseniz fazla yaşama şansınız da olmuyor. Ya sıradan ya da sırra adanan bir ömrünüz olacak. İstisnalar kaideyi bozmaz; bu iki sınıfın dışındakiler bir şekilde aradan çıkarılırlar.
Kimileri Müslümanların modern dünya ile ilişkisini tamamen naif ve iyimser bir yaklaşımla ele almaya çalışıyorlar. Biz ve onlar ayırımını görmezden geliyorlar. Tarihi, olup bitenleri ve neden böyle farklı düştüğümüzü bilmemeye yatmanın meseleyi çözeceğini zannediyorlar. Dinleri ve kültürleri ile yaşamak zorunda olduklarını hissettikleri ortam arasında çoğu zaman ikincisinin lehinde gerçekleşen bir telif mekanizması oluşturuyorlar. Bunu da dinin modern hayatla uzlaşabilir olduğu gibi temelde sakat bir anlayıştan yola çıkarak gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Sonuçta bu dergi gibi ne idüğü belirsiz şeyler çıkıyor ortaya. Ne içinden çıktıkları insanlara ne de meşruiyetlerini kabul etsinler diye gözlerinin içine baktıkları insanlara yaranabiliyorlar.
Modern dünya ile bir hesabı olduğunu anlamayan hiçbir inanç sahibinin ayakta kalma şansı yok. Hesabı olduğunu bilenler hesaba katılabilir kaldıkları için hayatta kalıyorlar; bunu görmek gerek. Hesabı olduğunu unutanları kimse hesaba katmıyor, o yüzden de böyle hesaplarını şaşırıyor ve çekilip gitmek zorunda kalıyorlar.
Hesabımız var ve bunda gayet samimiyiz. Modern dünya yalancı cennet vaat ediyor, kanmayacağız. Dünyayı yok oluşun kenarına getirdi, bunu görmezden gelmeyeceğiz. İnsanı iflasa sürükledi, bunun hesabını soracağız. Diğer türlü hesabımızın dürüleceğinin fena halde farkındayız.
Hesabımız var, hesap sormak için hesabın gelmesini bekliyoruz.
Hesap gününü bekliyoruz.