16.03.2016 11:13

Genç Haber Merkezi

7420

Küçük Prens… Çocukken ilk defa okuduğum üzerinden belki de 10 yıldan fazla zaman geçmiş harika kitap. O zamanlar Mavi Bulut yayınlarının baskısı vardı hep, ondan okumuştuk. Ancak çocuk yaşta Küçük Prens’in hikayesi bir masal gibi gelmişti. Güzel bir serüvendi.

Yıllar sonra, şimdi 23 yaşımda bir kez daha okudum. Bir solukta, Küçük Prens’in hikayesine kendimi bıraktım. İyi ki de bırakmışım. Zira kitapta anlatılan maceralar artık bir masal değil, hayatın en acımasız gerçekleri ve suratıma tokat gibi iniyor. Her bir gezegende Küçük Prens’in yaşadıkları, yaşadığımız sancıları bir kez daha canlandırarak acı bir şekilde fark etmeme sebep oldu. Aslında benim de bir hayalim var, ama neden günlük yaşamda hiç hatırıma gelmiyor?

Telif hakkı kalmamış ki bir sürü yayınevi Küçük Prens kitabını basıyor ve yayımlıyor. Ben Can Çocuk’tan çıkan, Cemal Süreya ve Tomris Uyar’ın çevirdiği Ocak 2016 baskısını okudum. 1 yılda 433.500 baskı yapmış Can Yayınları. Kitabın popülerliği özellikle beni okumaktan soğutur ancak Küçük Prens kesinlikle böyle kitaplardan değil. Popüler olduğu için değil, gerçekten değerli olduğu için okunmalı.

Altını çizdiğim cümleler ise şöyle:

* Deseniz ki, “Kırmızı kiremitli güzel bir ev gördüm. Pencerelerinde saksılar, çatısında kumrular vardı.” Bir türlü gözlerinin önüne getiremezler bu evi. Ama, “Yüz bin liralık bir ev gördüm,” deyin, bakın nasıl “Aman ne güzel ev!” diye haykıracaklardır.

* Biliyor musun, insan üzgün olunca günbatımınun tadına daha iyi varıyor.

* İnsan ancak yüreğiyle baktığı zaman doğruyu görebilir. Gerçeğin mayası gözle görülmez.

* İnsanlar hızlı trenlere biniyorlar ama ne aradıklarını bildikleri yok. Koşuyor, heyecanlanıyor, dönüp duruyorlar, bunca çabaya değse bari!

* İnsanlar bir bahçede beş bin gül yetiştiriyorlar, yine de aradıklarını bulamıyorlar. Oysa aradıkları tek bir gülde, bir damla suda bulunabilir.

* Yalnız evcilleştirdiğin şeyler tanıyabilirsin. İnsanların tanımaya ayıracak zamanları yok artık. Aldıklarını hazır alıyorlar dükkanlardan. Ama dost satan dükkanlar olmadığı için dostsuz kalıyorlar. Dost istiyorsan beni evcilleştir işte.