Gıdaların genetiği şöyle dursun, birileri de hiç durmadan ahlakımızın genetiği ile oynamaya ve onu alttan alta değiştirmeye çalışıyor. Çekilen dizilere, yapılan filmlere, üniversitelerdeki genç kuşağın hayat tarzına azıcık bakarsanız, bu söylediğimizi siz de tasdik edeceksiniz.
Malumunuz, GDO’lu ürünler konusu ve tartışmaları ortaya çıktığı günden beri, hepimizin aklında ister istemez soru işaretleri oluştu. Sebze ve meyve alırken daha dikkatli olmaya başladık. Dikkat ederseniz, bir sebze ya da meyvede anormallik fark ettiğimiz an, çoğunlukla almıyoruz. Ya da alsak bile, gönlümüz rahat olmuyor. Çünkü insanız ve sağlığımızı tehdit eden her şeye karşı insani bir korku ve endişe duyuyoruz.
Gıdaların genetiği şöyle dursun, birileri de hiç durmadan ahlakımızın genetiği ile oynamaya ve onu alttan alta değiştirmeye çalışıyor. Çekilen dizilere, yapılan filmlere, üniversitelerdeki genç kuşağın hayat tarzına azıcık bakarsanız, bu söylediğimizi siz de tasdik edeceksiniz. Ne yazık ki seviyesiz senaryolar, ahlâkımızı bozan hadiseler, belden aşağı espriler, şehvet akan görüntüler dört bir yanımızı kuşatmış bulunuyor. Çağdaş ve modern yaşam adı altında, dürüstlük, iffet, fedakarlık, hâyâ gibi ahlâki değerlerimiz ayaklar altına alınıyor, gözlerimizin önünde çiğneniyor.
Oysa üstünde bulunduğumuz bu topraklar, en güzel ahlâkı tamamlamak üzere gönderilen Kutlu Elçi’ye gönül bağlamış, O’nun şerefli izinde yürümeye çalışan insanlarla dolu. Yani bizim ahlakımız, bu yapılanları, bu olanları kaldıracak cinsten değil, olmayacak da! Çünkü bu gidişle, ahlâkının genetiğiyle oynanmış, şehvet düşkünü, haysiyetsiz, bencil, cömertlik nedir bilmeyen, iki yüzlü, bahaneci, tembel, manevi değerleri küçük gören, saygı ve sevgi yoksunu bir insan tipi her yanı salacak ve inanın toplumumuzun başına büyük bir veba gibi çökecek.
İnsaf ve vicdan ehli herkesi, bu konuda daha duyarlı olmaya davet ediyorum. Çünkü ahlâkımızın genetiğiyle oynayan herkese ve her şeye karşı tavır almak, sadece İslamî bir duyarlılık değil insanî bir vazifedir. Emin olun, sağlıksız domates ya da mısırdan çok daha fazla dert edinmemiz gereken bir şey varsa, o da budur.