• Reklam
  • Künye
  • İletişim
  • ABONE OL!
  • GENÇ'e Yazı Gönder
  • Atölye Çalışmaları
    • Yazı Atölyesi
    • Fotoğraf Atölyesi
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS
Kısa yoldan ABONE olmak

logo

  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
Anasayfa
  • DOSYA
  • YAZARLAR
  • GÜNDEM
  • SÖYLEŞİ
  • KÜLTÜR & SANAT
    • Sinema
    • Kitap
    • Gezi
    • Sözlük
  • BİLİM
    • Mikro Alem
    • Makro Alem
    • GENÇ Bilim
  • TEKNOLOJİ
  • KAFALARDAKİ SORULAR
  • ARŞİV
  • ABONE OL!
  • Söyleyecek Bir Sözün Var mı?
  • GENÇ Dergi Eylül 2023 Sayısı ÇIKTI!
  • Tanı(ma)yalım: Moda
  • Medyen`deki İki Kız
  • Algılar ve Gerçekler Arasında Suriyelilerin Genel Durumu
  • Birliktelik Sırrının Eşsiz Öncüleri: Sahabeler
  • Kırım Sürgünü`nün 79.Yılı
  • Türkiye ile Bosna Hersek Arasında Yıkılmaz Kardeşlik Köprüsü
  • Âmâk-ı Hayâl: "Hayâlin Derinlikleri"
  • Büyük Çocuklar
  • Yolcu, Hangi Haldesin?
  • Döndüm Dersem Yalan Olur
  • Kelimenin Gücü
  • Mevsimler Armonisi
  • Hâlin Haritası Engebelidir
  • Evvel Zaman İçinde
  • Esma Terbiyemiz Olsun
  • Maddenin İç Yüzüne Yolculuk
  • ANASAYFA
  • Memleket Hâlleri
  • Süt Kardeşler Ay`a Çıkabilir mi?

Süt Kardeşler Ay`a Çıkabilir mi?

30.03.2013 10:08
Memleket Hâlleri
4779
Ali Can

Maddenin imkânlarına mahkûm olarak ortaya çıkan teknoloji ve onun muadili gelişmeleri “hakikat”in ve “huzur”un kendisi saymak kulluk haddinin aşılmasıdır. İlkesizler, Ay’a çıkma bilimsel çabasını, Allah’ın kurmuş olduğu düzenin hikmetini kavrama çabası olarak da algılasalardı, süt bankası için yapılan çalışmalara da ilk önce vahiy penceresinden bakma becerisini gösterebilirlerdi.

İnsanlığın teknolojik olarak en ileri seviyesi, geçmişte de kalsa Ay’a çıkmak olarak kabul ediliyor. Kendinden ne kadar uzağa giderse o kadar makbul sayılan insanlık, bugünlerde özünden o kadar uzaklaştı ki Ay’a çıkması yanında yaya kalır. Ay’a adım atmasını kendisi için küçük, insanlık için büyük bir adım olarak tarif eden astronot belayı da başımıza sardı. Ne zaman en birinci bilgi! bilimsel bilgi övülmek istense, ne zaman sözde geri kalmışlığımız yüzümüze vurulmak istense, ne zaman dinden diyanetten bahsedilse, Amerikalıların Ay’a çıkma hadisesi hatırlatılıyor. Yani rasyonalite, pozitivizm, laisizm karışımıyla oluşturulmuş modern durumun, bizim her şeyden vazgeçip yegâne ulaşacağımız durak olması gerektiği, kurtuluşumuzun ana reçetesi olarak sunuluyor.

Siyer dersinin seçmeli ders olarak müfredata girmesinin tartışılması esnasında, milletin Ay’a giderken bizim yaya kaldığımız söylendi; seksen yıldır Siyer okumayanların kaç kez aya çıktığı ortada iken. Hollanda’da aile dramları yaşanıp, çocukların eşcinsel çiftlere evlatlık verilmesi bile Ay’a çıkma mevzuuna bağlanırken, bize de homofobik olmak düştü. Şimdi de süt bankası tartışmaları Ay’a çıkma yarışına dönmüş durumda. Dinimize göre ihtiyaç duyulması halinde çocuklara, annelerinden başka kadınların sütlerinin emzirme yoluyla verilmesinde bir sakınca olmadığı gibi, kadınlardan alınan sütlerin bekletilerek daha sonra ihtiyaç duyan bebeklere verilmesinde de sakınca bulunmuyor. Ancak, süt akrabalığının getireceği evlilik yasaklarının ihlal edilmemesi için her türlü tedbirin alınması ve bu tedbirlerin hassasiyetle uygulanması isteniyor. Dindarlığı ağır bir yük gibi algılayan günümüz insanı yavaş yavaş ilkesizliğe geçiş yapıyor. “Süt bu; ne olacak, protein ve yağdan oluşan besin maddesi, millet Ay’a çıkarken biz nelerle uğraşıyoruz!’’ Ay’a bir çıksak bütün meseleler halledilecek. İleri gitmekten başka hiçbir dertle dertlenmiyoruz. Kimsenin hakikate yakın olmak gibi arzusu bulunmuyor. Hayırlı olanın ne olduğu konusunda kafa yormak gerilik emaresi kabul ediliyor. Maddenin imkânlarına mahkûm olarak ortaya çıkan teknoloji ve onun muadili gelişmeleri “hakikat”in ve “huzur”un kendisi saymak kulluk haddinin aşılmasıdır. İlkesizler, Ay’a çıkma bilimsel çabasını, Allah’ın kurmuş olduğu düzenin hikmetini kavrama çabası olarak da algılasalardı, süt bankası için yapılan çalışmalara da ilk önce vahiy penceresinden bakma becerisini gösterebilirlerdi.

İnsan, modern zamanlarda olduğu kadar hiçbir zaman Allah’a başkaldırmak ve özgürleştirilmek vaadiyle, herkese ve her şeye bu kadar kul olmamıştı. Muhakkak bilgi, güç toplamanın en önemli araçlarından bir tanesi, ancak tek başına “bilimsel bilgi”nin mutlaklaştırılması, insanı modernitenin kapalı sistemine hapsediyor. Hayatı, vahyî, sahih bir bilgi kaynağına dayalı olmayan modern dünyanın insanları kaçınılmaz olarak ahlakî, ruhsal ve zihinsel bir çöküntü içindeler. Bilgi, hakikati arama aracı olarak değil kazanç getiren ticarî bir meta olarak kabul ediliyor ve üretiliyor.

Modernizm, insanların kendi iradelerinden başka her türlü aşkın otoriteyi reddederek ortaya çıkmıştı. Böylesi bir yaklaşım sonucunda iki kavram güç kazandı: Pozitivizm ve laiklik. Bunların ilki, insan aklının deneysel bilgiye dayalı egemenliğini vurgulamak ve pekiştirmek için kullanıldı. Modernist mantık içinde kişinin, pozitivizmle tabiat karşısında; laisizmle de tanrı karşısında güçleneceği öngörülmüştü ve bu proje hâlâ işletiliyor. Dinî iz taşımayan, kimliksiz bilgi, bilimsel, (batılı)laştırılmış bilgi sayılıyor. Ya da batılılaştırılmış bilgi, bilimsel bilgiye denk sayılarak, yan yana kullanılarak nesnellik oluşturulmaya çalışılıyor. Modernite de nesnelliğin bir meşrulaştırma düzlemi olduğunu düşünüyor ve kullanıyor. Günümüzde de bilimsel nesnellik söz konusu edilerek otoritenin yapmaktan kendisini alıkoyacağı hiçbir şey yok gibi duruyor. Batıdan gelen her şeyi baş tacı etmeye çalışıyoruz. İthal etmeye çalıştığımız bilgi, aynı zamanda dünyayı istila eden bilgi, evrensellik (sahte evrensellik) görüntüsü kazandırılmış, geçerliliğine sonsuz itimat ve inanç gösterilen, bilimsel verili! bilgi. Gelinen noktada dinî bilgi ve bunların gereği kabul edilenler, bilimsel düşüncenin dışına itiliyor. Modernitenin total felsefesine ve bilimsel bilgi tekeline karşı çoğulculuğu, yerelliği ve özgürleşmeyi ön plana çıkaran postmodern durum ortaya çıktı; yine de dine ve onun bilgisine yer yok.

İnsanlara, gelecek ve aynı zamanda güzel bir dünya sunma çabası içinde olan modernizmin öteki dünyaya ait bir vaat sunması mümkün gözükmüyor. Oysa dinin hem bu dünyada hem de öteki dünyada vaatleri var, bu anlamda modernizmden her zaman önde;.Süt kardeşlerin hukukunu Ay’a çıkmasalar bile önemser. Hem Ay’a çıkmaya da gerek yok, dilerse onu ikiye böler, dilerse onu size getirir.

BU YAZIYI BEĞENİN:

Yazar Hakkında

Ali Can

1976 yılında Kayseri’de doğdu. 1994 yılında İstanbul Yedikule Lisesi’nden, 1999 yılında Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden mezun oldu. Din Sosyolojisi alanında yüksek lisans diploması olan Ali CAN, eğitim danışmanlığı, yurt müdürlüğü gibi vazifelerde bulundu. Şu anda Aziz Mahmut Hüdayi Vakfı’nda Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapan yazarımız, dergimizin aynı zamanda yayın kurulu ü...

Fikrinizi / Yorumunuzu Bizimle Paylaşın...

Son Manşetler

  • Söyleyecek Bir Sözün Var mı?

  • GENÇ Dergi Eylül 2023 Sayısı ÇIKTI!

  • Tanı(ma)yalım: Moda

  • Medyen`deki İki Kız

  • Algılar ve Gerçekler Arasında Suriyelilerin Genel Durumu

  • Birliktelik Sırrının Eşsiz Öncüleri: Sahabeler

  • Kırım Sürgünü`nün 79.Yılı

  • Türkiye ile Bosna Hersek Arasında Yıkılmaz Kardeşlik Köprüsü

  • Âmâk-ı Hayâl: "Hayâlin Derinlikleri"

  • Büyük Çocuklar

  • Yolcu, Hangi Haldesin?

  • Döndüm Dersem Yalan Olur

  • Kelimenin Gücü

  • Mevsimler Armonisi

  • Hâlin Haritası Engebelidir

  • Evvel Zaman İçinde

  • Esma Terbiyemiz Olsun

  • Maddenin İç Yüzüne Yolculuk

  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
  • 11
  • 12
  • 13
  • 14
  • 15
  • 16
  • 17
  • 18
  • Tümü

Benzer Yazılar

Kalbi Kırıklar Kulübü
Kalbi Kırıklar Kulübü
Kızgın şişler sokuyor ins...
Ortadoğu Senin Babandır
Ortadoğu Senin Babandır
Dünyada her gün dengeleri...
Bir SMS`lik Merhamet
Bir SMS`lik Merhamet
"Ne oluyor size ki, Allah...
Her Şeyi Tenkit Etmek Zorunda mısın?
Her Şeyi Tenkit Etmek Zorunda mısın?
Gençlere, hakikati yalnız...

Genç Dergisi 194. Sayı

POPÜLER YAZILAR

  • Son Eklenen
  • Çok Okunan
  • Haber Merkezi

Söyleyecek Bir Sözün Var mı?

GENÇ Dergi Eylül 2023 Sayısı ÇIKTI!

Tanı(ma)yalım: Moda

Meybuz Nesli Mahvoldu, Hamburger Neslini Kurtaralım

GENÇ Dergisi Ağustos 2023 Sayısı ÇIKTI!

GENÇ Dergisi Temmuz 2023 Sayısı ÇIKTI!

Medyen`deki İki Kız

Genç Dergi Mayıs Sayısı Çıktı! 8421369

Bagamoyo Afrika... 4916956

Kasım Sayımız Çıktı! 3363573

Hangi Filmi Neden İzleyelim? (Özel Çalışma) 1177065

En Güzel Cuma Hediyeleri! 285191

10 Soruda Sen Kimsin? 268666

Leyla ile Mecnun Fuzuli mi? 164285

23.09.2023

Söyleyecek Bir Sözün Var mı?

05.09.2023

GENÇ Dergi Eylül 2023 Sayısı ÇIKTI!

14.08.2023

Tanı(ma)yalım: Moda

31.07.2023

GENÇ Dergisi Ağustos 2023 Sayısı ÇIKTI!

04.07.2023

GENÇ Dergisi Temmuz 2023 Sayısı ÇIKTI!

19.06.2023

Medyen`deki İki Kız

01.06.2023

GENÇ Dergisi Haziran 2023 Sayısı ÇIKTI!

Tüm Videolar

Video GENÇ

En Önemli Yetenek: Sunum!
Takip Edin

GENÇ Twitter Akışı

@gencdergi kullanıcısından Tweetler
TÜM FOTOĞRAFLAR

FOTOĞRAF GALERİSİ

  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
  • Uganda - Afrika 2015
TÜM YAZILAR

GENÇ BİLİM

  • Yazmak Üzerine Bir Swot Analiz
    İnsanlığın tekâmül süreci...
  • Adâb-ı Muâşeret Hastalıkları ve Edebî İyilik Hâli
    Âdâb-ı muâşeret hastalıkl...

GENÇ FACEBOOK AKIŞI

Genç Dergi

İLETİŞİM

Reklam
ABONE OL!
Künye
Yazarlar
İletişim

GENÇ'ten

GENÇ'e Yazı Gönder
Yazı Atölyesi
Fotoğraf Atölyesi
Psikolojik Danışman
Ödüllü Test










GENÇ Bilişim © 2006 - 2023 . Tüm Hakları Mahfuzdur.
  • Twitter
  • Facebook
  • RSS