Arap kamuoylarında Türkiye’ye ilişkin iki tür algı gelişiyor.
Birincisi; “İslamî tandanslı” bir parti yönetimindeki Türkiye’nin son dönemde uluslararası arenada siyasi ve ekonomik anlamda yapıp ettiklerinden kaynaklanan pozitif anlamda bir algı. Hatta, “neden bizim bir Erdoğan’ımız yok” türünden Türkiye’ye karşı ciddi bir öykünmeden söz etmek mümkün.
Diğeri ise Türk dizileri nedeniyle oluşan negatif bir algı var.
Ahlaki yozlaşmayı körüklediği ve Arap toplumunu olumsuz yönde dönüştürdüğü gerekçesiyle Türk dizileri yoğun eleştiri alıyor. Dizi kahramanlarından Tuba Büyüküstün’ün özel hayatında evlilik dışı hamile kalmasına Arap kamuoyunda gösterilen tepkiler, Arap toplumunun değer yargılarının Türk dizileri sebebiyle nasıl öğütülmeye başladığının delili olarak gösteriliyor.
Diziyi yayınlayan MBC televizyonunun muhabiri, Tuba Büyüküstün’ün evlilik dışı hamileliğini bakın nasıl yorumluyor: “Türk dizileri Arap dünyasını çok değiştirdi. Eskiden olsaydı bir kadının evlilik dışı hamile kalması kimse tarafından tebrik edilmezdi. Ama şu anda yorumların yarısı Tuba’yı tebriklerden oluşuyor, çünkü o burada çok seviliyor.”
Habere ilişkin yapılan yorumlarından birinde diyor ki Arap bir okuyucu; “Ben Türkiye’de sadece dizilerde evlilik dışı hamile kalınır sanmıştım. Meğerse gerçek hayatları da öyleymiş!”
Görüyor musunuz Türk dizilerinin yapıp ettiklerini.