Dijital kayıtlar genellikle hassas kişisel verileri (tam ad, doğum tarihi, telefon numarası, e-posta, adres vb.) içerir ve çeşitli kaynaklardan (nüfus sayımı kayıtları, doğum/ölüm/evlilik belgeleri, seçmen kayıtları, pazarlama bilgileri) toplanır. Bu hassas kişisel bilgilere erişimin kolay ve yasal olması bazı ciddi gizlilik endişelerine doğal olarak sebep olmaktadır.
Örneğin internete bağlı kamera sistemleri hareketlerinizin izlenmesinin en önemli yollarından biridir. Gelişmiş bir ülkede şehirde yaşayan ortalama bir insan günde yüzlerce kez kameraya yakalanır. Bu kamera ağı büyümeye devam ediyor ve dünyanın pek çok şehrinde yüz tanıma sistemleri devreye giriyor.
Birisi size, cihazlarınıza ve verilerinize fiziksel olarak dokunabiliyorsa güçlü kimlik doğrulama, şifreli cihazlar vb. önlemler çok az işe yarayabilir. Dolayısıyla dijital güvenliği sağlarken fiziksel güvenliği de göz önünde bulundurmak gerekiyor. İşte fiziksel güvenliğinizi sağlamak adına yapabilecekleriniz:
Hassas Belgeleri Yok Edin
Evrakları çöp kutusuna atmak yerine, önce parçalamalı veya kişisel olarak tanımlanabilecek herhangi bir bilgiyi çıkarmalısınız. Bu işlem sizi kimlik hırsızlığından korumaya, şantaj olasılığını azaltmaya ve gizli verileri saklı tutmaya yardımcı olacaktır.
Gelen Aramalara Bilgilerinizi İfşa Etmeyin
Hassas kişisel verileri yalnızca sizin başlattığınız giden aramalarda/iletişimlerde paylaşın. Bir şirket sizi arar ve herhangi bir soru sorarsa telefonu kapatın ve resmi numaralarını tekrar arayın. Zira sizi arayan kişinin dolandırıcı olup bilgilerinizi öğrenmeye çalışma ihtimali oldukça yüksektir.
Tetikte Olun
Çevrenizde olup bitenlerin farkında olun. Yeni bir ortama adım attığınızda potansiyel riskleri değerlendirmek için bir dakikanızı ayırın. Bilinmeyen bir kişi size yaklaştığında içgüdülerinizi dinleyin. Evinize yaklaştığınızda takip edilmediğinizden emin olun. Temel kendini savunma tekniklerini anlayın ve gerekirse kendinizi savunmak için bunları nasıl uygulamaya koyacağınızı öğrenin. Biraz abartı gibi görünse de ne olur ne olmaz, tetikte olmak her zaman iyidir.
Cihazlarınızı Fiziksel Olarak Koruyun
Cihazınızın güvenliğini sağlamak için bir Kensington kilidi kullanın. Bu kilidin ne olduğuyla alakalı internette küçük bir araştırma yapabilirsiniz. Cihazları asla başıboş bırakmayın. Web kameranızı ve mikrofonunuzu kullanılmadığında devre dışı bırakın.
PIN Kodunuzu Koruyun
Bir kod veya parola girerken (cihazınızın kilidini açmak, ATM’den para çekmek veya bir binaya erişim kodu girmek gibi) omzunuzun üzerinden kimsenin izlemediğinden ve herhangi bir kameranın doğrudan görüş alanında olmadığınızdan emin olun. PIN kodunuzu korumak için kodu girerken tuş takımını diğer elinizle kapatın. PIN’inizi dokunmatik ekranlı bir cihaza girdikten sonra parmağınız tarafından bırakılan lekelerin ekranda kalmadığından emin olmak için ekranı silin.
ATM Hırsızlarına Dikkat Edin
ATM’lerden para çekmek isterken bütün paranızdan olabilirsiniz. Maalesef kötü niyetli kişiler ATM’lere kart kopyalayıcı cihazlar yerleştirebiliyor ve gizli bir kamera ile tuşladığınız PIN’i de öğrendikten sonra kartınızın kopyasıyla birlikte hesabınızı boşaltabiliyorlar. Bu hususta yaşanmış birçok vaka olduğundan mütevellit ATM’lerde kartı yerleştirmeden evvel genel olarak cihazı inceleyin, kart yerleştirme bölümünde, tuş bölümünde ve cihazın gözle görebileceğiniz diğer noktalarında herhangi bir tuhaflık sezerseniz orada durun ve kartınızı yerleştirmeyip hemen bankanızı arayarak bilgi verin.
Fiziksel güvenlik konusunda alınacak tedbirler herkesin kendi hayat tarzına göre değişiklikler gösterebilir. Kameralara görünmeden yürümeyi tercih edebilirsiniz. Veya önemli verilerinizin bulunduğu dokümanları ve dijital cihazlarınızı kilitli kasalarda saklamayı düşünebilirsiniz. Yukarıdaki önerilerime ek olarak tedbir listenizi kişisel tercihlerinize göre geliştirebilirsiniz.
Umarım bu paylaştığım öneriler fiziksel güvenliğinizi sağlama konusunda katkı sağlar, faydalı olması ümidiyle…